• İstanbul 11 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 16 °C
  • Konya 9 °C
  • Sakarya 10 °C
  • Şanlıurfa 20 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 16 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 12 °C

Erol Gökha'dan:Ayağımıza dolanan sosyopati

Erol Gökha'dan:Ayağımıza dolanan sosyopati
Dertlerimize mazeret bulmak istersek, ondan kolay ne var; çektiğimiz tüm çileleri 'geçiş toplumu' olmamıza bağlarız olur biter. Nasıl olsa iki yüz yıldır bir yerden bir yere geçip duruyoruz.
erolgoka_1312684129_12

Dertlerimize mazeret bulmak istersek, ondan kolay ne var; çektiğimiz tüm çileleri 'geçiş toplumu' olmamıza bağlarız olur biter. Nasıl olsa iki yüz yıldır bir yerden bir yere geçip duruyoruz. Son olarak da vesayet sisteminden gerçek demokrasiye doğru yürüyoruz. 'Yol uzun, geçitler dar, köprüler kıldan ince kılıçtan keskin' der kurtuluruz. Lakin böyle yapmayalım, dertlere doğru teşhis koyalım ve çözmeye çalışalım dedik. Geçiş toplumlarında sosyopatinin mütebariz hale gelmesinin her türlü derdimizin kaynağını oluşturduğunu söyledik. Hemen her yerde onları ve teşkil ettikleri tehlikeyi görüyor, uzun zamandır 'sosyopati' konusuna dikkat çekmeye çalışıyoruz. Peki, nedir bu sosyopati, ne zaman mütebariz hale geliyor ve bu durumda neler oluyor?

'Sosyopati' sözüyle, kişilik özellikleri açısından benzer özellikler gösteren bir insan kümesini kastediyoruz. Onların sergiledikleri kişilik özelliklerine, psikolojik bilimlerde 'psikopatlık' ya da 'anti-sosyal kişilik bozukluğu' adı da veriliyor. Yıkıcılıklarının kendilerini, ailelerini ve yakın çevrelerini aşıp toplum-karşıtı bir hale gelmesi durumunda 'sosyopati'den bahsediliyor. Kişilik bozukluklarından kaynaklanan davranışlarıyla toplum-karşıtı özellikler sergileyen kişilere 'sosyopat' deniyor.

Sosyopati, evrensel. Sosyopatlar, her toplumda, her tarihsel dönemde az da olsa bulunuyorlar. Toplum karşıtı fikir ve davranışlarıyla kendilerini hemen belli eden sosyopatlar, başkalarına verdikleri zarardan dolayı hiç acı duymamalarıyla, vicdansızlıklarıyla maluller. Ahlaki gelişimleri gibi duyguları, empati yetenekleri de körelmiş. Hem yıkıcı davranışlar sergiliyor hem de hep kendilerini haklı görüyorlar. Kriminoloji tarihinin hemen tamamını onlar işgal ediyor. Eğer suçu, 'başkalarına zarar verici, zulümkar tutumlar' şeklinde tanımlarsak, adeta doğuştan suça eğilimliler. Çok kolay, peynir ekmek gibi yalan söyleyebiliyorlar. Amaçlarına ulaşmak için her yolu mubah görüyorlar. Sırf keyifleri gelsin ya da artsın veya heyecan olsun diye yapmayacakları yok. Küçük bir çıkar için bile sıradan insanların asla alamayacağı büyük riskler almaktan çekinmiyorlar. Madde kullanımından, başkalarına işkence etmeye kadar sağlıklı insanının havsalasının alamayacağı yollara tevessül edebiliyorlar. Bilimsel araştırmalar bu kişilik bozukluğunun büyük ihtimalle ailesel (belki genetik) bir geçiş gösterdiğini; her toplulukta bu tür insanların belli bir oranda bulunduklarını ortaya koyuyor. Sırası geldiğinde sosyopatlardan, psikopatlardan yine bahseder, karşılaştığımız bu kişiliklerle başa çıkmak için ne yapmamız gerektiğini ele alırız. Şimdi analizimize dönelim.

Bu haber toplam 752 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim