Kubbealtı Vakfı’nı bilmeyen, duymayan herhalde yok denecek kadar azdır. Varsa da Kenan Rıfâi Hz.lerini, Sâmiha Ayverdi Hanımefendi’yi yahut Ekrem Hakkı Ayverdi Bey’i duymuştur hiç olmazsa. Zira bu üç isim de cumhuriyet dönemi tasavvuf, kültür ve sanat dünyamıza çok derin manalar ve de “insan”lar emanet etmiş kimseler. Bu sebeple vakıf tarihçesi ve bu üç kıymetli insan hakkındaki mufassal malumatı arzu edenlerin araştırmasına bırakıp Kubbealtı’nın bendenizdeki manasını ve Kubbealtı çatısı altında özellikle musiki alanında çok emek veren Ömürlü ailesini bu haberde konu etmek istiyorum.
Kubbealtı denilince…
Tekkelerin seddi ehl-i dilin aşkına mühür vuramadığından, kubbenin altı âşıklara hep tekke, yıldızlar çerağ olmuş. Ehil olanlar buluşsun, ehil olmayanlar da ehliyet bulsun diye; konaklarda, kitapçılarda ve nadiren vakıf hizmeti ile devam edebilen er kimselerin tekkelerinde devam etmiş irfan meclisleri… Kubbealtı Vakfı da Hz. Kenan bağının iki goncası öncülüğünde kurulmuş.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/17948/guclu-bir-musiki-damari-var-omurlu-ailesinde.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.