Siyaset bütün gündemimizi kaplasa da, siyaset dışı bir yazı yazmak üzere oturmuştum ki, ‘estetik ideolojiktir’ sözünü hatırlayınca başlığa ‘ama politik’ ilavesi yapma ihtiyacı hissettim.
Hafta sonu şehir dışından gelen bir misafirimle İstanbul’da biraz dolaşma imkanı bulduk. Bir kıtadan diğerine geçerken büyükşehir belediyesinin anayolların kenarına yaptığı peyzajlardan söz açıldı. Ben çok beğendiğimi, trafikte bunalan kent insanı için bundan daha güzel bir şey yapılamayacağını söyledim. Dünyadaki bazı büyük metropollerde şehir içinde otoyol gürültüsünü kesen ses yalıtım panellerinin kentin gri yüzünü artırdığından bahisle, İstanbul’un tüm çarpık kentleşme sorunları içinde belki de en güzel şeyin bu peyzajlar olduğundan söz ettim. Tam da eleştiriye hafta sonu izni verip, o gün bardağın dolu tarafına teslim olmanın konforuyla konuşuyordum ki, eleştiri yanı başımdan geldi. Dostum, benim aksime bu tür peyzaj uygulamalarını hiç beğenmediğini, tabiat yerine geometrinin dayatmasıyla karşı karşıya kalmaktan hoşlanmadığını söyledi. Bu tür uygulamaların modern insanın tabiata hükmetme küstahlığının bir uzantısı ve doğal güzelliğe ayarlı göz için yorucu olduğunu ifade etti. Hatta bunun için estetiğin pornografisi ifadesini kullandı.
Yazının devamı için: http://www.aksam.com.tr/yazarlar/h-humeyra-sahin/siyaset-disi-ama-politik/haber-303541































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.