“Eylülün kırdığı gül” şiirinin şairi Olcay Yazıcı, bir Eylül gününde, mevsim-i hazanda göçüp gitti dünya denen çölden. Gök atlarla… Sonsuzluğa yürüdü gam yükünü almış kervanı. Destanlık öyküler, sitemkâr satırlar, ağıda kesmiş şiirler kaldı geride. Baştan ayağa hüzne batmış şiirler bıraktı geriye. Bir de yorgun neferlerin küskünlüğü… Kısacık ömürlere sığdırılmış upuzun hikâyeler… Kırılgan sözcüklerle güllerin düşüne yattı bazen en derin mısralarda. Naif rüzgârlar gibi esti bazen de şiirin sahralarında.
Osman Olcay Yazıcı… İnce bir duyarlılık, bir içli kırgınlık… Hüznünü şerre değil hayra yoranlardan. Çokça şair, denemeci, redaktör, köşe yazarı, kültür sanat sayfası editörü, yazı işleri müdürü, hep şair… Evet, Yazıcı çalışkanlığı ve disiplini ile tanınan bir edebiyat adamı. Yazın alanındaki bütün branşlarda kendini gösteren bir gayretli adam. Onun kadar çok gazete ve dergide görev almış birini bulmak sanırım gerçekten zor olacak. Gazete ve dergilerin çeşitli meslek kuruluşlarının yayın işlerinin bütün kademelerinde yer aldı. Hem de alnının akıyla…
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/17994/hamuru-huzunle-karilmis-olcay-yazicinin.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.