Hocalık hayatımda üstünde düşündüğüm ve çalıştığım bütün konularda ders yapma imkânı buldum. Sadece Avrupa konusunda, çok istediğim halde ders açamadım. Avrupa kavramı nedir, Avrupa düşüncesi nasıl ve ne şekilde oluşmuştur, ne tür değişimlerden geçmiştir, kültürel açılımların, felsefi yaklaşımların bu kavramın şekillenmesinde ne tesiri olmuştur sorularının işleneceği, o dersi bundan sonra da açar mıyım bilmiyorum?
Ama bu konu hâlâ aklımda. Çünkü sadece çok farklı bir kültürel geçmişten gelen Türkiye değil, Avrupa'nın kendisi de bu konuyu un çuvalı gibi vurup vurup tozutuyor.
Son Avrupa düşünürü Habermas yaşlanalı bu konuda öne çıkan, yaratıcı bir felsefi yaklaşım görmüyorsam da, Avrupa tartışması, hâlâ çekiciliğini (dolayısıyla iticiliğini) koruyor.
Bu durumu doğuran ana sebep AB'nin son dönemde yaşadığı çöküş. Neredeyse bitmiş bir proje olarak ele alınıyor bu "birlik."
Böyle bir durumun ortaya çıkmasında büyük etken ekonomik kriz ise de Rusya'nın ve ABD'nin son dönemdeki pozisyonları Avrupa konusunun iç çelişkilerini ortaya koyuyor.
Yazının devamı için: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/kahraman/2014/05/05/parthenonu-soymak-ne-demek































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.