Bu sütunlarda yıllardır ırkçıbölücülerin terörü de kullanarak, önce demokratik haklar ve eşitlik gibi -zaten sahip olduklarımasumâne talepleri gündeme getireceklerini; daha sonra 'özerklik' ve 'federatif sistem' isteyeceklerini; son safhada da Türkiye'yi parçalayıp ayrı devlet kurmaya kalkacaklarını yazmaktan usandım. Bu gidişi görmemek için ya kör ya da kötü niyetli olmak gerekir. Nitekim yazdıklarım aynen çıkmakta; Başbakan'ın 'Tek Milet, Tek Bayrak, Tek Vatan ve Tek Devlet' sloganıyla veciz şekilde ifade ettiği temel düstur çiğnenmeye çalışılmaktadır.
Birkaç yıldır 'özerklik' ilân edeceklerini söyleyen PKK/ BDP'liler, 30 Mart Seçimleri'nin ana propaganda stratejisini seçim ertesinde 'özerklik' vaadine oturtmuşlardır. Geçen dönemde çeşitli ikazlarımıza rağmen, bölücülere fırsat veren Büyük Şehir Belediyeleri Kanunu da Van ve Mardin'i de ele geçirerek âdeta özerklik bölgesi haritası çizen ırkçı-Kürtçülerin işine yaramıştır.
Önümüzdeki dönemde ırkçıbölücüler, önce 'Türkiye'nin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Çekincelerini' (ihtirazî kayıt) kaldırtmaya çalışacaklar; eğer bu konuda istedikleri yapılırsa fiilen özerkliklerini ilân edeceklerdir. Bunun ardından da çok geçmeden ortada tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet kalmayacak; şehitlerimizin kanıyla aldığımız bu mübarek ülke paramparça edilecektir.
Yazının devamı için: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/guzel/2014/04/07/turkiyenin-avrupa-yerel-yonetimler-ozerklik-sarti-cekinceleri-kaldirilamaz































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.