Yassıada hâkimleri ve savcılarının aileleriyle birlikte Savarona yatıyla Boğaz ve Marmara'da özel gezintilere çıkmaları, konakladıkları Heybeliada'da uzun yürüyüşler yapmaları acaba içlerini ferah tutmalarını sağlayabiliyor muydu?
Sanmam.
Çünkü cuntanın kurduğu özel bir komisyonun kurguladığı delillerle, sanıkların savunma yapmalarına bile izin vermeden süren bir yargılama hukuk bilinci ve adalet duygusuyla uyuşmuyordu.
Duruşmalar boyunca arkalarında parmakları tetikte silahlı erlerin durduğu bir mahkeme kurulunun sabık Cumhurbaşkanı ve Başbakan da dahil olmak üzere 15 idam 31 müebbet vermesinin neresi hukuktu?
Doğru. İdeolojik şartlanmaları güçlüydü fakat görevleri ağırdı.
Karşılığında devlet onları yüksek yargı üyelikleriyle ödüllendirdi.
***
Mesela sanıklara "sizi buraya tıkan kudret öyle istiyor" diyecek kadar açık davranan mahkeme reisi Salim Başol Anayasa Mahkemesi'ne üye yapıldı.
Yazının devamı için: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/babaoglu/2014/04/28/zemin-harcinda-ne-hukuk-ne-demokrasi-var































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.