“Mekan ve Müslüman Şehir Hayatı & Fes Labirentinin Sınırlarında” isimli kitap, Açılım Yayınları tarafından Mayıs-2014'te yayınlandı. Kitabın isminin içini dolduran şehir anlatısı Fes şehri üzerinden gerçekleştiriliyor. Yazar Simon O'Meara, SOAS'da (School of Oriental and African Studies) öğretim görevlisi. Bölgesel olarak Kuzey Afrika sanat ve mimarisi üzerinde yoğunlaşarak İslam sanat ve mimarisinin sosyolojik boyutlarını araştırıyor.
Kitap, 1960'tan itibaren başlatılan “İslam şehri var mıdır?” sorusuna verilen tasviri cevapları aşma iddiasında. Bu alanda antropolojik bir tartışma başlatarak, bizi bazı sorular eşliğinde cevaplar aramaya davet ediyor. Yazar Türkçe baskı için yazdığı önsözde Turgut Cansever'i de anarak onun, “tarihi İslam şehrinin biçimi doğrudan Tevhid'in bir ifadesi ve ilahiyatın bir göstergesidir” tespitine ve bu içeriği taşıyan diğer yaklaşımlara “hürmetkar bir ihtilaf” geliştireceğinin altını çiziyor. Çalışmasında mekanı bir eleştirel analiz kategorisi olarak ele alan O'meara, kitabının özgün katkılarının üç bölümde ele alınabileceğini ifade etmiş. Bu özgün katkıların ilki ve belki de tartışmaya en açık olanı, “İslami mimariyi statik, sınırları iyi tanımlanmış ve bir uzmanın estetik güdümlü bir mesafeden gözlemlediği bir nesne olarak gören gelenekle bağını koparmak; bundan ziyade bu mimariyi, onu üreten toplumun kültürü dahilinde söylemsel bir bakış açısıyla yeniden değerlendirecek bu mimarinin mantığına sadık kalmak.”
“Bir cami varsa orası İslam şehridir” tarzındaki kalıp ifadenin şehrin genel yaşantısı söz konusu olduğunda çok eksik bir yaklaşım olarak kalmasından dolayı yazar, görme- görülme ekseninde daha derin bir mantığın arayışına sürüklüyor okuyucuyu. Bunu yaparken başvurduğu gelenek, Türkçesi 16. yüzyılda İbn-i Firuz tarafından çevrilen el-Kitab'ul Edvar yani “Duvarlar Kitabı” geleneği. Duvarlar kitabı, şehir çevresindeki yarı özel ve kamusal alanlarda meydana gelen ve bunlara işaret eden inşa ile alakalı çekişmelerin, uyuşmazlıkların veya ihlallerin ve onlara bulunan çözümlerin kaydını hukuki bir perspektifle tutan kaynaktır. İslam şehirleri arasından neden özellikle Fes'in seçildiğinin cevabı da verilmiş. “İslami şehir”lerle ilgili bir araştırma yapmak için Fes'in onu akademik seçim açısından mantıklı kılan konumu öne çıkmaktadır. Yani bu mantıklılıktan kasıt modern öncesi dönemine uzanabileceğimiz yazılı bir tarihin var oluşu ve onun yoğun, dillere destan korkutucu labirentidir.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/18169/hayanin-mimari-olarak-cisimlesmis-hali.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.