Tasavvuf ve tarikatlar araştırmaları bahsinde çok önemli çalışmaları bulunan Mustafa KaraHoca'nın 2008 yılında Tasavvuf Dergisi'nin 21. sayısında yayınladığı bu yazı da çok değerli. "Çok Uzak Çok Yakın: İbn Arabi – İbn Teymiyye Mukayesesi" başlığıyla dergide yer alan bu makalede birbirinden epey farklı iki büyük ismin benzerlik ve yakınlıklarına da dikkat çekilmiş. İstifadenize sunuyoruz. (Mustafa Nezihi)
***
Dinlerin ortak özelliklerinden biri de mezhep ve tarikatlara sahip olmalarıdır. Dinlerle ilgili hangi tasnif ele alınırsa alınsın bu durum değişmez. Yani insanoğlu kendini bağlı hissettiği dinin mukaddes metinlerini farklı anlama, açıklama ve yorumlama özelliğine sahip olduğu için bu ‘yol’lar ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla bu farklılıkları ortadan kaldırmak mümkün değildir. Müslüman âlim ve arifler de aynı kanuna tâbi olarak İslam’ın temel ilkelerini farklı bir biçimde yorumlamış, bu yorumların bir kısmı hukuk mezheplerine, bir bölümü inanç ekollerine, kimisi de tasavvufî yolların oluşmasına zemin hazırlamıştır.
Söz konusu anlayışlarda birbirine çok yakın yorumlar olduğu gibi birbirine çok uzak anlamlandırmalar da vardır. Bu 'uç‛ yorumlar bazen sıkıntı ve kaygılara da sebep olmuştur. Bunun için zamanla söz konusu ekol ve mezhepleri zabt u rabt altına almak için hak mezhepler/batıl mezhepler, hak tarikatlar/batıl tarikatlar gibi tasnifler yapılmıştır. Bu tavır, mezhep ve tarikatları ’tek’e indiremediyse de bazı hassasiyetleri kazandırdığı söylenebilir. Fotoğrafın bütününe bakıldığında ise şu söylenebilir: Her çağda her fikrin adı farklı da olsa takipçisi vardır. Her yerde her yorumun temsilcisi mevcuttur.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/18175/ibn-arabi-ve-ibn-teymiyye-iki-uc-beyi-midir.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.