Mısır'da, tarihin ilk demokrasi deneyimini Batı ülkeleriyle güç birliği yaparak yok eden Cunta yönetimi, 529 kişi hakkında idam kararı verdi. Toplu katliamı andıran kararların arkasında, darbeye destek veren ABD ve Avrupa demokrasileri de var.
Ortadoğu'ya her türlü müdahaleyi yapan, demokrasi diye avaz avaz bağırıp asla demokratik dönüşümlere izin vermeyen, bu yönden toplumsal arayışları her türlü kirli oyunlarla boşa çıkaran, Mısır'da 'darbe yapıldı' bile diyemeyen bu güçlerin, idam kararlarının altında imzaları vardır. Tarih bunu böyle kaydedecektir.
Beş yüz değil, ben bin kişi bile idam etseler, Mısır'ın gözünü açan demokratik değişimi, özgürlük arayışlarını, Batılı ülkelerin desteğiyle bile, durdurmaya güç yetiremeyeceklerdir. Sisi yönetiminin, Enver Sedat'tan, Hüsnü Mübarek'ten daha kötü bir sonla yüzleşeceğini söylemek pekala mümkündür.
ABD ve Avrupa, Mısır'da bütün değerlerini, ilkelerini, son elli yıldır savunduğu her şeyi kaybetti. Artık demokrasi ve değerleri değil diktatöryal yönetimleri tercih ettiğini ortaya koydu. Aslında bu tavrıyla oyun kurucu özelliğini yitirdi. Şu anki kazanımının geçici olduğunu, uzun vadede kaybeden taraf olduklarını bir yere not edin.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/IbrahimKaragul/uc-ulke-uc-hezimet-ve-turkiye-direnisi/51205































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.