Derin Tarih dergisi, Ağustos sayısında, siyonizm-emperyalizm anlam taramasıyla birlikte,Sultan II. Abdülhamid'in siyonizmle mücadelesi merkezinde Filistin sorununun tarihi sürecini ele alıyor.
Mustafa Armağan, "Filistin'den bir karış dahi toprak vermem!" diyen Sultan II. Abdülhamid'in Kudüs'e göz diken siyonist Yahudilere karşı mücadelesini anlatıyor. Bu mücadele, 1917 Balfour Bildirisi'ne ve Birüseba'daki savunma hattımızın başına İsmet İnönü'nün gelmesine kadar sürüyor. Zira bu zamana dek Gazze'ye yapılan saldırılar başarıyla püskürtülmüştür.
Armağan, siyonistlerin Filistin'i taleplerinin felsefi temelinde Avrupa emperyalizmi olduğunu oryantalist Edward Said'den referanslarla vurguluyor. Said'e göre emperyalizmin tarihi, modern bilimin oluşumunun, tahrif edilmesinin veya kötüye kullanılmasının tarihidir. Emperyalizm, önce sırtını dayayacağı bir felsefe kurarak kendini meşrulaştırır. Ardından sömürü gelir. Diller, ırklar, kültürler üstün ve aşağı diye ikiye ayrılarak, üstün olanın aşağı olanın topraklarına el koyma, yönetme ve hatta adam etme hakkı doğmaktadır. Bu inanışla, Afrika, Asya ve Amerika'daki milyonlarca hektar arazi, beyaz Avrupalıların yüksek hakkı temelinde yerlilerden gasp edilmiştir. Marx bile, Hindistan'da İngiliz sömürgeciliğinin Hindistan'ın yararına olacağını söylemekten çekinmemiştir. İlk siyonistler, Avrupalı emperyalistlerden beslenmişlerdir. Emperyalistler nasıl işgal ettikleri toprakları boş, gayrimedeni ve insansız olarak görüyorlarsa, siyonistler de Filistin topraklarına aynı şekilde bakmışlardı. Yerli Araplar geri ya da yok kabul edilmişti. Said'e göre siyonizm, Avrupa emperyalizminin daha alt düzeyde bir tekrarı, hatta gülünç bir taklididir.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/17935/ingilizler-olmasa-siyonizm-tarih-olacakti.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.