• İstanbul 11 °C
  • Ankara 2 °C
  • İzmir 11 °C
  • Konya 3 °C
  • Sakarya 10 °C
  • Şanlıurfa 16 °C
  • Trabzon 12 °C
  • Gaziantep 9 °C
  • Bolu 5 °C
  • Bursa 9 °C

İsmail Kara'yı Neden Seviyorum?

İsmail Kara'yı Neden Seviyorum?

''Demek ki, diyorum, benim, daha doğrusu benim kuşağımın yabancısı olmadığı ama dâhil de olamayacağı bir atmosferin, birlikteliğin insanı onlar. O zaman okuyucu koltuğundan kalkma. Ne yazıyorlarsa oku. Kısmet olursa dinle onları. Ve çokça sev ve say.'' Ömer Yalçınova yazdı.

Kısmet işte! Dört yıla yakın İstanbul’da ikamet ettim. Dergâh Yayınları’nın bürosuna kaç defa gidip geldim. Fakat bir kez bile İsmail Kara’yla sohbet edemedim.

Kendimi şöyle avutuyorum: Mustafa Kutlu ve İsmail Kara’yla içli dışlı olmayı, onların sohbetinde bulunmayı, onların yönlendirmeleriyle hareket etmeyi çok istedim. Ama çok çok istedim. Yani sadece isteseydim belki gerçekleşirdi bu. Fakat çok çok isteyince olmadı diye düşünüyorum.

Beni İsmail Kara’yla tanıştıran Mustafa Kutlu olmuştu. Sanırım bu tür tanıştırmalar Dergâh Yayınları’nda çok oluyordu. Ya da İsmail Kara’nın kafası bir şeylerle meşguldü de o yüzden mi öyle olmuştu bilemiyorum, İsmail Kara uzaktan gülümsemiş, Kutlu’yla sohbetimize dâhil olmamıştı. İşin doğrusu Kutlu’dan başımı çevirip, inceden inceye İsmail Kara’yı inceleyememiştim. Fakat gördüğüm kadarıyla masasındaki kalın bir dosyadan gazete kupürleri, küçük kâğıtlar çıkarıp okuyordu. Bunların bazılarını da yırtıp atıyordu. Yani gayet meşguldü. Benim kulağım ise Mustafa Kutlu’daydı. Kulağım Kutlu’daydı dediğime bakmayın, bunca anlattığım şey zaten ya on ya da on beş dakika sürmüştü. Yıl 2006 olmalıydı.

Kısmet işte! İstanbul’da o kadar istememe rağmen İsmail Kara’nın uzun bir sohbetine katılamamıştım. Şiir ve yazılarım Dergâh dergisinde yayımlanıyordu o sıralar. Fakat Dergâh camiasına bir türlü intisap edemiyordum. Oysa halen kendimi o camianın içinde görürüm. Nurettin Topçu, Mustafa Kutlu ve İsmail Kara’nın yazdığı her şeyin altına düşünmeden imzamı atarım. Dergâh dergisini elime aldığımda içim kıpır kıpır eder. Her satırını her harfini okurum. Bu isimleri duyduğumda sanki kendi köyümden birilerinin ismini duymuş gibi olurum.

Devamı: http://www.dunyabizim.com/portre/27040/ismail-karayi-neden-seviyorum

Bu haber toplam 1778 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim