YAPILMASI GEREKENLER:
1. ITUC yönetiminde olan Türk-İş, ITUC üyesi dört konfederasyon başta olmak üzere diğer konfederasyonları (Memur-Sen, Kamu-Sen) bir araya getirerek Filistin Halkıyla Dayanışma Platformu oluşturabilir. Bu platform neler yapılacağını tartışırlar. Uzun zamandır bir araya gelmeyen konfederasyonların Gazze katliamına ilişkin ortak tepki vermeleri sevinilmesi gereken bir dayanışma örneği olduğu gibi oluşturulacak platformun başarılı olacağına da işaret etmektedir.
2. Oluşturulacak platform tüm çalışanları kapsayacak bir yardım kampanyası örgütlemelidir. Bu kampanyadan toplanacak yardımları platformu oluşturan konfederasyonlar Gazze'de yerinde dağıtabilirler.
3. ITUC üyesi olan konfederasyonların ortak imzasıyla hazırlanacak bir mektup ITUC aracılığıyla gönderilmesi temin edilerek İsrail Hükümetinin uyarılması sağlanmalıdır. Gezi eylemleri nedeniyle DİSK ve KESK tarafından gönderilen yalanlarla dolu mektuplardan sonra ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow, geçen yıl 20-21 Haziran'ı, Başbakanı ve Hükümeti protesto etme günü olarak ilan etmişti. ITUC hazırladığı bu mektubu Başbakan ve İçişleri Bakanlığının mail ve faksları verilerek 161 ülkeden 325 konfederasyona küresel bir eylem çağrısı yapmıştı. İsrail Hükümetinin yetkililerinin mail ve faksları verilerek tüm dünyaya küresel eylem çağrısı yapılmalıdır.
4. ITUC'un yönetiminde olan Türk-İş, ITUC yönetimini acil toplantıya çağırabilir. Bu toplantıda diğer konfederasyonlarla belirlediği önerileri aktarabilirler.
5. Dünyanın birçok ülkesinde İsrail menşeli işverenler var. Tüm dünyada bu işyerlerinde çalışanların sendikaları soykırımın durdurulması için küresel uyarı eylemleri yapılabilir. Ülkemizde de bu çerçevede çok sayıda işyeri var. Katliam durana kadar işyerlerinde günlük 1 saat iş bırakma eylemi yapılabilir.
6. ITUC ilk toplantısında İsrail'den üyeleri olan HİSTADRUD adlı konfederasyonun üyeliğini katliamlar bir daha yapılmaması şartıyla ve Gazze ambargosu kaldırılana kadar askıya alınabilir. Bunun için ITUC tüzüğü işletilebilir. Zira ITUC ülkemizde 80 darbesinde bunu yapmıştır. 12 Eylül 1980 tarihindeki askeri darbeden sonra TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Sadık Şide'nin Ulusu Hükümetinde Sosyal Güvenlik Bakanı olması üzerine, ICFTU (daha sonra ITUC adını almıştır), TÜRK-İŞ'in ICFTU'ya üyeliği 1981'de askıya alınmıştı. Ülkenin askeri darbeden sonra normale dönmesi ile birlikte 1983'te TÜRK-İŞ'in üyeliğe dönmesi sağlanmıştı.
7. Türkiye sendikaları uluslararası toplantılarda İsrail sendikalarının olduğu toplantılara katılmama kararı almalı ve bu kararı ITUC'a bildirmelidir. İsrail sendikalarının olduğu toplantıları terketme kararı alınabilir.
Ülkemiz Konfederasyonlarının ve uluslararası sendikalarının katliamları durdurmada hem önemli görevleri hem de sorumlulukları var. Sadece kınama ve protesto metinlerinin katliamları durdurmadığını yaşananlar bize göstermektedir. Bunun için sıraladığımız somut öneriler tartışılarak geliştirilebilir ve uygulanabilir.
30.07.2014 Yeni Şafak































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.