Yafa, Hayfa, Telaviv… Neden buralarda vakit geçirelim? Yolcu yolunda gerek. Kudüs yolunda görülenler görülmeyeni, gösterilmeyeni ifşa ediyor.
Yaklaştıkça bugünün gerçeğinin uyandırdığı dehşeti Kudüs’ün hakikati siliyor. Her şeye rağmen Kudüs var ve hiç şüphesiz hep var olacak.

21. Yüzyılın utanç duvarını İsrail örüyor!
Kudüsü, Mescid-i Aksa’yı merhum Âkif İnan gibi rüyamızda görmedik, ama hep hayal ettik. Meğer hayaline takat yetirilemezmiş! Bu şehirde hayalleri aşan bir muhteva var. Hiçbir şehir bu kadar gerçek, aynı zamanda bu kadar hayal olamaz. Gerçeği hayaliyle güreşen ve yenişemeyen bir yer Kudüs! Masalı, efsanesi anlatılırken gerçeğine varılan bir yer.

Ülke baştan başa mahpushane ve işte bu mahpushanenin gözetleme kulelerinden biri!
Geç de olsa Kudüs bizi davet etti. Kudüs davet edince, engel kalmıyor. Doğrusu şahsıma vize verileceğinden endişeli idim. Sayılı günler kala işlemler tamamlandı. Ve bir gece yola koyulduk. Yoldaşlarımızın bir kısmı gazeteci, televizyoncu arkadaşlar. Bir bölümü de Kudüs sevdalısı öğrenciler. Onlar erken bir tanışma için yoldalar. Bu tanışıklığın bütün ömür süren bir tesiri olacak.
Dedem, hatta babam çocukken Kudüs halkı ile aynı bayrağın altında yaşıyordu. O bayrak yüz yıl önce Kudüs’te göğe çekildi. Yerine haçlı İngiliz bayrağı asıldı. Sonra haçlı bayrağı güya indirildi, yerine siyonizmin bayrağı takıldı.
Hiçbir ülkede bu topraklardaki gibi bayrak enflasyonu olamaz. Fert başına her Yahudi’ye düşen bayrak sayısını hiçbir ülke ile kıyaslamak mümkün değildir. Neredeyse her metrekarede Siyon yıldızı var. Resmi yapılarda, evlerde, sokaklarda, yollarda, hareket halinde olan araçlarda…
Burası Filistin. Güya Kudüs’ün bir bölümü de resmen Filistin yönetimine ait. İlaç için bir tek Filistin bayrağına tesadüf edemedik. Bunun ölümcül bir yasak olduğu âşikar. Filistin bayrağı açan için şehadet kesin.
Buna karşılık Türkiye’de gördüğümüzden daha sık “mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü” ile karşılaştık. Evlerde, dükkânlarda, araçlarda, Mescid-i Aksa’da ay yıldızlı bayrak… Bu toprakların bu bayrağa hasreti böyle tezahür ediyor…Bayrak olmayan yerlerde ay yıldız. Kudüs kalesinin kapılarında, çarşılarında, dükkânlarında hep o ışıklandırılmış ay yıldız. Sonra El Halil’de Hz. İbrahim’in türbe şebekesinde gördüğümüz ay yıldız. Yıldız hilâlin içinde. Sultan Abdülhamid Han döneminde rekz edilen ay ve yıldız!
Ve Filistin’in gerçek bir bayrağı olacaksa işte o hazır!

Tarihi Kudüs ramazan için süslenmiş…
İslâm dünyasında doğudan batıya, kuzeyden güneye iki bayrak var. Hilâl sembolü Malezya’dan Cezayir’e kadar birçok devletin bayrağında görülüyor. Hilâl İslâm’ın timsali; en azından haçlı saldırılarının başlangıcından beri. Bu timsali asırlardır başımızın üstünde şerefle taşıdık. Bayraklarımıza Allah yazmak yerine hilâl işaretini koyduk. Ebced hesabında Allah ve hilâl aynı sayıya tekabül ediyor: 66.
Kudüs’te bazı yerlerde hilâlin içine “Muhammed” yazıldığını gördük. İşte onu usluplaşırınca yıldıza dönüşüyor!
İslâm dünyasında bütün ırkçı akımları Avrupa emperyalizmi, tahsisen İngilizler tahrik etti. Müslüman toplumlara kendi düşmanlığını bir iç düşmanlığa dönüştürdü böylece. Son hilafet devletine, Osmanlı’ya isyan eden Hüseyin’in bayrağını İngilizler çizdi, onun kırmızısının tonunu belirlemede dahli olmadı. İşte İslâm dünyasına Arap devletlerine model olan bayrak bu bayraktır: En üstte siyah, ortada beyaz ve en altta yeşil renklerde üç şerit ve bayrağın solunda kırmızı bir üçgen. Bu üçgen bazı bayraklardı bulunmaz, fakat üç şerit yer değiştirerek de olsa vardır.
Osmanlı sonrası Mağrib ülkeleri farklı tasarımlarla ay yıldızlı bayraklar çizdiler. Libya bayrağı da böyle idi. Kaddafi darbeden sonra bu bayrağı değiştirdi. Daha önce Nasır da hilâl içinde üç yıldız bulunan Mısır bayrağını değiştirmişti.
*
Otobüsümüz Kudüs yolundayken zihnimi tırmalayan hususlar bunlardı. Kudüs görününce bunlar arka plana geçti. Kudüs ve ramazan. Mescid-i Aksa, Kubbetüssahra…Resimlerde gördüklerimiz tecessüm ediyor. Yaklaştıkça şehrin ruhu bizi kuşatıyor. Dinlenmeye ihtiyaç hissetmeden Kudüs’ün, yani tarihin kapılarından geçip başlangıç zamanlarına doğru yürüyoruz.

Zeytindağı’ndan Mescid-i Aksa ve Kubbetüssahra

























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.