Yıllardır Ramazanlarla birlikte gelir kitap fuarları ve Ramazan'ın coşkusuyla birlikte yaşanır. Başka zamanlarda da düzenlenen fuarlar vardır ancak hiç birinde o coşku ve heyecan yaşanmıyor. Her şeye ulaşmanın daha da kolaylaştığı modern dünyada kitap fuarları kitaba ulaşmanın tek en kolay yolu değil belki ama kitapseverler için bu fuarlar hâlâ birer “kültür meşheri” olarak karşılanıyor.
İnternet ise neredeyse hayatımızın her anını işgal etmiş durumda. Bu işgalden alışverişlerimiz de payını alıyor. İnternet kitapçılığı sayesinde artık her kitaba anında ve belirli indirimlerle ulaşmak, hatta yazarı tarafından bizzat imzalanarak gönderilen kitaplara dahi ulaşmak mümkün. Böyle olunca kitap fuarlarının sunduğu tüm kitaplara ulaşma, yazarlardan imzalı kitaplar alma, belirli indirimlerle kitaba harcanan meblağların bütçe içerisindeki ağırlığını ayarlama gibi kolaylıklar internet aracılığıyla da sunulabiliyor.
Sanal bir dünyada kitap, kültür, edebiyat, fikir gibi kavramlar da sanal olarak kalıyor ve bu kavramlardan elde ettiğimiz duygular da sanal oluyor. Meşhur hikâyedir, otomatik tabancalar çıkınca İstanbul’un kabadayıları bu otomatik tabancaları şöyle bir eline alıp incelemişler. Sonra bir kenara atarak “top dönmeli göz görmeli” diyerek eski toplu tabancalarına geri dönüş yapmışlar. Kitap kurtları bilir ki bir kitapla etkileşime geçme ve kitaptan faydalanma bir süreçtir ve bu süreç kitabın kapağını ilk görme, sonrasındaysa kapağını açma, biraz karıştırma, kokusunu duyma anında başlar ve satırları arasında gezinme ile devam eder.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/17516/kitap-fuari-en-guzel-hangi-saatte-gezilir.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.