Cumhurbaşkanının halk tarafından seçimini, yöntemlerini ve adayların özelliklerini tartışıyoruz sabahtan akşama dek. Biraz da söylemlerimizin arka planındaki yansımalarına bakalım. Cumhurbaşkanı olup olmayacağı tartışılan Başbakanı 'tek adam, otoriter, diktatör ve ataerkil' olarak kodlayanlar arasında elbet yapıcı eleştirel bir dile dayananlar var. Bunun hükümetin kararlarına yansımasını ara ara görebiliyoruz.
Fakat bir de bu söylemleri gençler üzerinden siyasallaştırarak muhalif olmanın içini boşaltanlar var. Bu memlekette on yıllardır özellikle Kürt meselesini çözmek isteyen hükümetler üzerinden 'klasik devlet faşizmi'ni yeniden ortaya çıkarmak için ön cephelere gençler sürülür durur. Aktörler değişse de bu değişmiyor. İster medyada, ister iş dünyasında, bürokraside olsun, kendilerini derinlere gömüyorlar her seferinde. Coşkulu ve ateşli muhalif gençler ya tetikçi olarak hapislere veya polis şiddetiyle toprak altına girdiğinde timsah gözyaşı döküyorlar. Genç nesilleri siyaseten kışkırtmak için her şeyi mubah gören bu anlayışla muhalefet oluşturmaktan çekinmeyen 'otorite'lerin sesi bugün yine gür çıkıyor.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/leylaipekci/ya-cumhurbaskanini-sececek-bizlerin-ahvali/51323































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.