• İstanbul 16 °C
  • Ankara 25 °C

M.Hüseyin Özer: Şairlerle Şiir Soruşturması: Can Ülgen

M.Hüseyin Özer: Şairlerle Şiir Soruşturması: Can Ülgen

Bize Can Ülgen'den bahseder misiniz?

Tabii ki bahsedebilirim. 5 Ocak 2000 tarihinde İstanbul Beykoz'da doğdum. İlkokulu Çengelköy'de, liseyi Beykoz'da, üniversiteyi Üsküdar'da tamamladım. Doğma büyüme İstanbul, aslen Ağrı- Doğubeyazıt'lıyım. Görünmemeyi ve sessizliği seviyorum fakat her olgunun zıttı var olduğunda güzelleştiğinin farkındayım. Bu yüzden şu sıralar sesim daha gür çıkıyor diyebilirim.

Şiir ile ünsiyetiniz nasıl gelişti?

Hayatı herkesin anlamlandırdığı kadar ve yüklerinden kaçabildiği kadar yaşayabildiğine inanıyorum. Çocukluktan bu yana takındığım sessiz tavır, dinlediğim müzikler ve ısındığım her ses yokluğun getirdiği şeylerden ibaretti. Ben bu yokluklardan şiirle tanışarak çıktım. Eğer şiir yazmasaydım daha da yoksul olacağım için şiir benim kulağıma geldi sanırım.

Şiir ile yaşadığınız hayat arasındaki ilişkiden biraz bahseder misiniz? Hayatınızdan şiiri çektiğinizde geriye ne kalır?

Çok sevdiğim bir ağabeyimin bu konuda bana bazı demeçleri vardı. Şiiri yazmak için yazmamayı, şiiri duyup onu söylemem gerektiğini ve hayatımda yaşadığım şeyleri bizzat şiirle iliştirmem gerektiğini söylemişti. Bu bağlamda hayatımın direkt şiirle bağlantılı olduğunu ve şiiri hayatımdan çekerseniz zaten yoksul birini daha da yoksul edeceğinizi bilmelisiniz. Şiir artık hayatımın tek odak noktası olmuş durumda. Fakat şiir olsun diye yazmıyorum, şiiri söylemeye ve klişeden, arabeskten uzakta tutmaya çalışıyorum. Umarım başarabiliyorumdur.

Şiir yazım hayatınızda bir ustanız var mıdır? Var ise kimdir ve katkıları nelerdir?

Ben öyle çok ustacı değilimdir elbette şiir yazmaya teşvik eden şairleri tanıdım ve şiiri bu bağlamda sevdim fakat çağ olarak da eskide kaldıkları için pek usta-çırak ilişkisi de olmadı benim için. Sadece Ahmet Erhan ve Turgut Uyar için bir parantez açmam gerekirse iki şairin de yaşantıları ve şiir matematiklerinde kendime yakın şeyleri buldum. Kendileri hayata bakış açıma bir renk kattılar. Fakat şiirin gelecek nesillere daha iyi aktarılabilmesi için usta olarak görmedim iki şairi de. Zaten usta diye de bir şey olmamalı bence. Türk Edebiyatı yıllandıkça daha iyi şairlerini barındırabilmeli içinde. Ahmet Erhan'ın da dediği gibi 'Tabutlar ışık geçirmiyor'

Şiir, şuur ve şiar üçlemesine bakış açınızı anlatır mısınız?

Yani aslında şöyle şiirin şair tarafından yapıldığını ve belli bir bilinç ile söylendiğinin kanaatindeyim. Kelime köklerinde zaten birbiriyle bağlamı olan üç kelime şiir-şuur- şiar sizin de bildiğiniz üzere. Vücudunuzdaki doğma izi gibi kendinizden bir parçayı belli eden bilincin ortaya çıkmasıdır aslında şiir. Yine boğazınızdaki gıcık gibi rahatsızlık vermelidir. Bilincinizdekiler çıkmadan, kendi yapısallığınızla ses bulmadan rahat etmemelisiniz. Yani şuurunuz açık olmalı ki şiiri duyabilesiniz. Bu üçlünün arasındaki bağlantıyı da kendimce böyle tarif edebilirim.

Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/sairlerle-siir-sorusturmasi-can-ulgen-k5845.html

Bu haber toplam 184 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim