5 Nisan’da kritik bir süreçten daha geçen Afganistan’da tüm gözler seçim sonuçlarına odaklanmış durumda. 11 Eylül sonrası ikinci sandık sınavını beklentilerin üzerinde bir katılım oranıyla (yüzde 58.
5 Nisan’da kritik bir süreçten daha geçen Afganistan’da tüm gözler seçim sonuçlarına odaklanmış durumda. 11 Eylül sonrası ikinci sandık sınavını beklentilerin üzerinde bir katılım oranıyla (yüzde 58.3) veren Afganistan’da Karzai sonrası yeni dönemin adının kim olacağı büyük bir soru işareti olmaya devam ediyor.
Sekiz Peştun adayın yarıştığı, dolayısıyla da Peştunların arasında geçen ve diğer etnik grupların daha çok koalisyon halinde “parçalı-bulutlu” bir şekilde bu isimlerin yanında yer aldığı seçimlerde üç adayın ismi ön plana çıkıyor. Afganistan Bağımsız Seçim Komisyonu tarafından 13 Nisan’da yapılan açıklama bunu gösteriyor.
İlk sonuçlara göre eski Dışişleri Bakanı Dr. Abdullah Abdullah yüzde 41.9 ile ilk sırada yer alırken, eski Maliye Bakanı Eşref Gani Ahmedzai yüzde 37.6 ile ikinci sırada. Cumhurbaşkanı Karzai’nin dolaylı olarak destek verdiği eski Dışişleri Bakanı Zalmay Resul ise yüzde 10’u sayılan oyların yüzde 9.8’ini almış durumda.
Kuşkusuz burada, bu adaylardan hangisi başa gelirse gelsin, elinde hiçbir şekilde sihirli değnek yok ve önünde en az Taliban kadar aşılması gereken sosyo-ekonomik ve siyasi sorunlar var. Daha da önemlisi, bu sorunların çözümü noktasında Afganistan ulus-devlet inşa sürecini tamamlayabilmiş değil ve gelecek kaygısı had safhada. Bu sorunların çözüm adresi de ne ülke içi dinamiklerden ne de bölgesel dinamiklerden geçiyor.
Zaten sorun da buradan başlıyor. Sovyet işgali sonrası meselenin tekrar önce yerel ve bölgesel akabinde ise uluslararası bir boyut alması, Afgan sorununu günümüze kadar taşımış durumda. Dolayısıyla, burada Afgan halkının iradesi ve tercihi kadar, bölgesel-küresel iradenin rolü de oldukça önemli. Hatta bir adım önde!
Nitekim ön plana çıkan üç adaya arka planları ve oluşturdukları koalisyonlar itibarıyla teker teker bakıldığında bu durum çok net bir şekilde görülüyor. Bu husus, elbette Afganistan’ın geleceği açısından da önemli ipuçları veriyor; özellikle de ABD, Taliban ile ilişkiler ve yeni bir iç savaş olasılığıyla.
Bu isimlerden biri olan Abdullah, etnik kökeni itibarıyla hem Taciklere hem de Peştunlara hitap ediyor. Nitekim bu seçimlerde de Taciklerin çok önemli bir kısmının desteğini sağlamış vaziyette. Bunun dışında Hazaraların bir bölümü de (Üstad Muhakkık ve etrafı) Abdullah ile birlikte hareket ediyor.
Diğer taraftan, Abdullah’ın Afgan iç savaşında oynadığı rol ve Taliban’a karşı sürdürdüğü savaş, seçilmesi durumunda ülkede özellikle Taliban ile savaşın daha da şiddetlenmesi şeklinde değerlendiriliyor.
Dostum ve ekibi ile birlikte, ülkedeki Türklerin sistemden büyük ölçüde tasfiyesi ve merkez ile çevre arasındaki bütünleşme hareketlerinin ciddi bir biçimde darbe alması olasılığı da temel endişeler arasında. Bu ise, hiç kuşkusuz yeni hoşnutsuzluklar anlamına geliyor.
Tarihsel anlamda Afganistan siyasal sistemine hakim olan Duranilerden bir isim olarak öne çıkan Resul ise, ülkede Peştunların bir kısmı ile Cümbüş’ten ayrılan Özbek grupların desteğine sahip.
Yukarıda da değindiğimiz üzere Karzai desteği burada her şeye rağmen Resul açısından önemli ve bu önem son dakikaya kadar da kendisini göstereceğe benziyor.
Bölgeden gelen bir takım iddialara göre, Ahmedzai’nin seçimi kazanma olasılığına karşı Abdullah ile Resul arasında, Resul’un cumhurbaşkanlığını hedefleyen bir işbirliğinin teşvik edildiği ve bu kapsamda iç ve dış dinamikler tarafından yoğun bir çalışmanın yürütüldüğü de ifade ediliyor.
Daha somut bir ifadeyle, bu senaryoda Karzai kadar, özellikle ABD ve diğer Batılı ülkelerin rolü ön plana çıkıyor. Böylesi bir tercih, tarihsel anlamda Afganistan’da tekrar Durani bir Peştunu ülkenin başına taşıyacağı gibi, aynı zamanda Taliban’a karşı daha sert tedbirlerin uygulanacağı bir sürece de işaret ediyor. Resul ile Abdullah arasındaki olası bir ittifak, süreci çok farklı bir noktaya taşıyabilir. Bu da, Afganistan’da ve bölgede iç savaş ortamını isteyenlerin ekmeğine yağ sürmekten farksız.
Dolayısıyla, önümüzdeki günlerde sürpriz gelişmeler yaşanabilir ve anlaşıldığı kadarıyla seçim sonuçları önü alınamadığı takdirde önemli olaylara gebe. Yeni Afganistan’ın inşası noktasında, başta güvenlik ve ekonomi olmak üzere birçok sorun buna fazlasıyla zemin hazırlıyor; her ne kadar tüm adaylar ABD ile güvenlik anlaşmasına “evet” demiş olsa da.
Açıkçası, kısa ve orta vadede Afganistan’da istikrar, refah ve güvenlik görünmüyor; bölgesel-küresel senaryolar buna müsaade etmiyor! Dolayısıyla, 3. Büyük Oyun’a tam Taliban devam...
17.04.2014 Milli Gazete 
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.