• İstanbul 11 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 16 °C
  • Konya 9 °C
  • Sakarya 10 °C
  • Şanlıurfa 20 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 16 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 12 °C

M. Seyfettin Erol'dan: 'Örtülü Savaşlar' ve İstihbarat Örgütleri

M. Seyfettin Erol'dan: 'Örtülü Savaşlar' ve İstihbarat Örgütleri
IŞİD’in elindeki 49 rehine, 101. gününde artık özgür.
seyfettinerol22IŞİD’in elindeki 49 rehine, 101. gününde artık özgür. 101 gün sonra, hiçbirinin burnunun dahi kanamadan kurtarılması, İngiliz ve ABD istihbarat servislerinin kendi vatandaşlarını kurtarmaya yönelik başarısız operasyonları sonrası, açıkçası takdire şayan bir başarı.

Fakat ülkemizde, geldiğimiz aşama itibarıyla tüm tartışmaların içe dönük hâl almaya başlaması, artık bu tür başarıların bile sorgulanmaya başladığı garip bir duruma işaret etmektedir ki, açıkçası bu çok da sağlıklı bir yaklaşım ya da ruh hali olmasa gerek.

Örneğin, ABD’nin İran karşısında bir anlamda diz çöktüğü, kurtarma operasyonunda helikopterlerinin çölde düştüğü bu 444 günlük rehine krizini görmeyenlerin, “niçin 101 gün sürdü” sorusunu sormaları açıkçası anlaşılır gibi değil.

Bu sonuca giden yolun adına ister “mutabakat”-”temas”, isterse de “operasyon” denilsin, sonuçta Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve onunla birlikte koordineli çalışan tüm kurumların (başta Dışişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü olmak üzere) ve ilgili kişilerin bir başarısı söz konusu; eğer temel kriterimiz halen sonuç almak üzerine ise...

Dolayısıyla, operasyonun sonucundan ziyade, şekil şartlarını konuşmak ve bunun üzerine kafa yormak, en hafif ifadeyle bir başarıyı saptırma girişiminden öte bir anlam taşımayacaktır. Bir diğer ifadeyle de, fırtınalı denizleri geçerken, “teferruat deresi”nde boğulmak ile eşdeğer olacaktır.

***

Evet, sonuçta yapılan bir “operasyon”dur. Bu operasyonun illaki Rambo filmlerinde ya da Kurtlar Vadisi dizisindeki gibi Polat Alemdar tiplemeleriyle “vurdulu-kırdılı-kanlı” bir şekilde yapılmasına da gerek yoktur.

Çünkü özellikle de içinde bulunduğumuz mevcut şartlar ve coğrafya, ucuz kahramanlıklara hiç bir zaman için müsaade etmediğinin ve bundan sonra da etmeyeceğinin birçok örneğiyle doludur.

ABD’nin Irak üzerinden bölgeyi işgal girişimi ve buna verilen “örtülü” cevap, bunun en temel göstergesidir. ABD bölgede, bölge istihbarat örgütlerine yenilmiş ve bundan dolayı da strateji değişikliğine gitmek zorunda kalmıştır.

Pakistan-Afganistan hattında yaşananlar da bundan farklı değildir. Orta Asya-Güney Asya’yı birbirine bağlayan ve bu stratejik öneminden dolayı “Asya’nın Kokpiti” olarak da adlandırılan bu hat, istihbarat örgütlerinin cirit attığı ve birbirlerine operasyonlar çektiği kilit bir bölgedir.

Dolayısıyla, ABD’nin son iki işgal girişimi; artık savaşların ordular üzerinden değil, istihbarat örgütleri üzerinden gerçekleştirildiğinin ve “örtülü savaşlar”ın, “klasik savaşlar”dan daha etkin sonuçlar verdiğinin en somut örneklerini ihtiva etmektedir.

***

Günümüz dünyasında başarılı istihbarat operasyonları; en az maliyetle, maksimum sonuç alma üzerine kurulu bir ince zekâ, stratejik düşünce ve eylemi gerektirmektedir. Bu alanda olabileceği gibi, masa başında da gerçekleştirebilmektedir.

Bu faaliyetlerin bir kısmı karşı sahada kılcal damarları da hedef alacak şekilde gerçekleştirilirken; önemli bir kısmı da bu faaliyetleri engelleme, etkisiz hale getirme, kısacası “karşı koyma” şeklinde tezahür etmektedir. Aktif ya da pasif konumda olsun, her devlet bu iki faaliyeti de birlikte yürütmek zorundadır.

Diğer taraftan, pasif durumda olan, bir diğer tabirle mücadeleyi/savaşı kendi yakın çevresinde ya da sınırları içerisinde kabul eden devletler açısından bu durum daha da zorlaşmaktadır. Dolayısıyla, tehditlerin daha oluşum halindeyken bertaraf edilmesi ve bu bağlamda güvenliğin ağırlıklı olarak sınır dışında sağlanması gereken yeni bir dönem ile karşı karşıya bulunmaktayız.

Burada, “terör” ve “terör örgütleri”, istihbarat örgütlerinin başvurduğu en temel “yöntem” ve “araçlar” olarak karşımıza çıkmaktadır ki; “Yeni Ortadoğu”, Mısır’daki askeri darbe sonrası hız kazanan radikal örgütler üzerinden, radikal yöntemlerle inşa edilmeye çalışılmaktadır. IŞİD, bunun bir sonucudur.

Evet, sonuç olarak ifade etmek gerekirse, “Yeni Dünya Düzeni” bu sefer istihbarat örgütleri üzerinden “örtülü savaşlar” ile inşa edilmeye çalışılmaktadır. Devletlerin bekası, sahip oldukları stratejik kapasite ile doğrudan doğruya ilişkili bir hale gelmiştir. “Güçlü Ordu-Güçlü Devlet” sloganının yerini, “Güçlü İstihbarat-Güçlü Devlet” almaya başlamıştır.

Türkiye’nin de, bu yeni oyunu görmemesi ve tedbir almaması elbette mümkün değildir. Dolayısıyla, bir sonraki yazımızda “Yeni Türkiye” süreci ve “Yeni Mit”i ya da “Yıldız İstihbarat”ın ruhunun dönüşünü ele almaya çalışacağız...

 

22.09.2014 Milli Gazete 

Bu haber toplam 768 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim