Asr-ı Saâdet'ten bu yana Haremeyn-i Şerîfeyn, büyük değişimler geçirdi. Özellikle, Medîne-i Münevvere'de, Hz. Rasul-i Ekrem'den sonra evler bir hayli çoğalır. Hatta Ebu Zer El-Gifârî ile alakalı bu hususta meşhur bir rivâyet de mevcuttur. Ancak, Haremeyn'de tarihte vâkî olan değişimlerin ve Tevsiât(genişletme)'ın hiçbiri modern dönemdeki gibi tahripkâr bir nitelikte olmadı. Medîne-i Münevvere'de Hz. Osman (r.a) Efendimiz devrinde eklenen yeni mihrap ve tevsii ile başlayan, Mescid-i Nebevî'nin genişletilmesi faaliyetleri hiçbir zaman buranın kudsiyetini haleldar edecek, ya da kökten değiştirecek mahiyette olmamıştı. Mekke-i Mükerreme'de ise, Ka'be-i Muazzama'nın yeniden inşâsı daha Câhiliye devrinde mevzu-i bahis olmuştu. Ka'be-i Muazzama/Beytullah, yeryüzünde insanlar için Hz. Adem (a.s) tarafından bina edilen ilk mâbet'dir. Al-i İmrân suresi 96. âyet-i kerimede 'Şüphesiz, insanlar için ilk yapılan/vaz'olunan beyt/mâbed, âlemler için hidâyet kaynağı ve mübârek olan Bekke/Mekke'deki beyt/ev'dir (Ka'bedir)' buyurulmaktadır. Kabe-i Muazzama/Beytullah, Nuh Tufanı'nda semâya kaldırılır. Hacer-i Esved ise Ebu Kubeys Tepesinde muhafaza edilir. Ka'be-i Muazzama Hz. İbrahim ve Hz. İsmail tarafından aynı mekanında yeniden inşâ edilir.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/MufitYuksel/haremeyn-notlari/51503































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.