Metinde dil ile ilgili tek açıklama şu:
“Kitapta alıntı yapılan metinler dışında kalan bölümlerde kabul görmüş terim ve kavramlara yer verilmeli; Türk Dil Kurumu’nun Yazım Kılavuzu ve Türkçe Sözlük esas alınmalıdır.”
Peki, buna uyulmuş mu? “Yazım Kılavuzu”nda nisbet “i”si, “î” şeklinde yazılıyor. Edebî, millî vb. İnce “k” için a harfine işaret konuluyor. Hikâye örneğinde olduğu gibi. Fakat metinde buna her zaman riayet edilmiyor. Mesela millî yazılıyor da “manevi”de işaret ihmal ediliyor. Cümle başlarında büyük harfe dikkat edilmiyor. (Bu ilk öğretimde bile not kırma sebebidir!) Yine kılavuzda birleşik yazılan kelimeler bazı ahvalde ayrı yazılıyor, bazı halde birleşik. Hiçbir sözlükte yeri olmayan birleşik kelimeler icad ediliyor:
“Bir üst öğretim kurumu ve kariyer hazırbulunuşluğu için temel olması açısından öğrenciler, çok sayıda kaliteli ve giderek artan zorluk seviyesinde edebi ve bilgilendirici metin okumaları için teşvik edilmelidir.”
“Kariyer”le ne idiği belirsiz “hazırbulunuşluğu” bir araya getiren harika bir cümle!
Hadi imlâ konusunda Dil Kurumu’nun “Yazım Kılavuzu”nu esas almayı tavsiye edelim. Peki sözlük konusunda neden tekelciyiz? Bu siyasî iktidar birçok alanda tekelciliğe son vermedi mi? Neden öğretmenlerimize ve çocuklarımıza seçme fırsatı tanımıyoruz?
Şu cümle bu hususta açıklayıcı olabilir mi:
“Öğretmen, öğrencilerin bireysel farklılıklarına uygun seçenekler sunmalı, yönergeler vermelidir.”
Burada “talimat”ın kastedildiği açık. Fakat “yönerge” teknik bir terim olarak idarede “yönetmelikte belirtilen hususlara açıklık getirmek maksadıyla düzenlenen resmî belge” anlamında kullanılıyor. Sözlü olarak verilen talimatlara “yönerge” demek alışılan bir şey değil. Talimat kelimesini kullanmaktan neden imtina edilmektedir?
Dil tutarsızlıkları ile ilgili bir kaç örnekle tamamlamak istiyoruz:
“Öğrenme-öğretme sürecinde öğrencilere farklı tür (edebî, bilgilendirici) ve kaynaklardan (dijital, yazılı, görsel vb.) edindikleri bilgileri düzenlemeleri...”
Neden yazılı, görsel de “sayısal” değil? Ve neden en başa yazılı kaynaklar konulacakken dijital kaynaklar yazılıyor? En az güvenilir olduğu için mi?
“Öğrenme temelde sosyal bir aktivitedir.”
Nerede kaldı o katı türkçeciliğiniz? Neden faaliyet diyemiyorsunuz? Hatta etkinlik bile diyebilirsiniz!
Benzer örnekler: “Öğrenme stilleri”, “Öğretim materyalleri.” Öğrenme tarzları, biçimleri... denilebilecekken neden “stil”? “Malzeme” varken neden materyal. Hatta “gereç”e ne oldu? “Argüman geliştirmek, karşı argümanlar..” Bu kelimenin türkçesi yok mu? Olmaz olur mu “delil”. Hadi uydurukçadan yanaysanız “kanıt” deyin!
“Öğrencilerin kendi düşünce, fikir ve duygularını açık ve net şekilde ifade edebildikleri...”
Demek ki, “düşünce” ile “fikir” farklı anlama geliyormuş! Açıklasalar da öğrensek!
Şununla ne denilmek istendiğini anlayabilen beri gelsin: “Profesyonel olarak kendini ortaya koyma...” Öğrenciden neyin profesyonelliğini bekliyorsunuz?
“Türk Dili ve Edebiyatı ders kitapları, programın öğretim yaklaşımına uygun olarak öğrencilerin becerilerini geliştirmeyi amaçlayan bir öğretim tasarımına sahip olmalıdır.”
Tasarımın tasavvur yerine kullanıldığı anlaşılıyor. Peki ne becerisi? Okuma yazma beceresi mi? Burada acaba kabiliyet, yetenek mi kastediliyor?
Dil ve edebiyat derslerinde öncelik anlamadır, kavramadır; sonra zevk almadır, edebiyatın tadına varmadır. Dil zevki, edebiyat zevki kazandırmak esas olmalıdır. Çocuklarımız basitin, sıradanın, âmiyanenin üstüne yükseltilmeli nitelikli metinler sevdirilmelidir.
“Ders kitaplarında yazma çalışmaları için ünitelerde verilen etkinlik ve açıklamalar doğrultusunda tür ve tekniklere yönelik bilgiler ve örnekler verilir, daha sonra öğrencilere yönelik yazma çalışmalarının nasıl yürütüleceği açıklanır. Öğrencilerin kendi yazılarını kitap üzerine değil, defterlerine veya bağımsız kâğıtlara yazmaları istenir.”
Ey ulu hocalar! “Bağımsız kâgıt” ne demek? Bunun bir de “bağımlı”sı mı var? “Defterlerine veya ayrı kâğıtlara” denilemez mi? Bu dille mi çocuklarımıza Türkçe öğreteceksiniz?
Sonuç:
“Türk dili ve edebiyatı öğretim programı” bu haliyle bende kişisel gelişim metni tesiri uyandırdı. Çok şey söylemek iddiasında, lafı dolaştırıyor, tekrara düşüyor ve fakat doğru dürüst bir şey söylemiyor!

























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.