Uçakla yolculuk edenler için bugünkü Endülüs’ün giriş kapısı Malaga. Kaderin cilvesine bakın ki Endülüs’e ayak bastığımız 19 Ağustos tarihi, Malaga şehrinin Müslümanlardan alınışının yıldönümü imiş. Z. Hafsa Aström yazdı.
İnsanın sebepli-sebepsiz gönlüne düşen yerler vardır. Benim için Bosna, Endülüs ve Fas bunlardan. Aralarında Endülüs’e karşı olan ilgimin, bugün Avrupa’da Müslüman izinin ve etkisinin en yoğun şekilde hissedildiği yer olması hasebiyle olduğunu düşünüyorum. Yakın bir vakitte bir Endülüs gezisinin nasip olması vesilesiyle, paylaşmak şükrün bir cüz’üdür deyip bu yazıda okuduklarım, gezi notlarımdan derlediklerim ve ilave okuma tavsiyelerimi paylaşacağım sizlerle.
Yola çıkmadan
Her şeyden önce, Endülüs için yola çıkacaklara yol azığı olarak tavsiye edebileceğim temel kaynak, TDV İslâm Ansiklopedisi’nin Endülüs maddesi. Nitekim bu kaynaktan hareketle şu gibi temel bilgilere erişebiliyor insan: Endülüs kelimesinin kökeni hakkında net bir bilgi olmamakla birlikte yaygın bir kanıya göre bölgeye gelen Araplar tarafından, kendilerinden önceki yerleşimciler olan Vandallara atıfla Vandalusia olarak adlandırılan bu yere zamanla Andalusia denmiş. Peki, tam olarak neresidir bu yer? Aslında o da zamanla değişiklik göstermiş. Zira önceleri Fransa’nın güneyindeki her yeri (Septimania) kapsarken (bu vesileyle öğrendim ki Müslümanlar Paris’e 100 km. kadar olan yerlerin hepsini idareleri altına almışlar bir vakitler!) zamanla yaşanan toprak kayıpları dolayısıyla neticede İspanya’nın güneyindeki bir şeritle sınırlanmış. Tüm bu yerlerdeki Müslüman izlerinden günümüze ne kaldığı ayrıca incelenmeli…
Bugünkü ‘Endülüs’ ve tarih tevafuğu
Bugün 46 milyonluk nüfusa ve 17 özerk bölgeye sahip İspanya’nın özerk bölgelerinden en büyüğü olan Endülüs (İspanyolca Andalucia), 7 milyon civarı bir nüfusa sahip. Söz konusu bölge içerisinde yer alan şehirler şöyle: Almeria (el-Meriye), Cadiz (Kadis), Cordoba(Kurtuba), Granada (Gırnata), Huelva (Velbe), Jaen (Ceyyan), Malaga (Maleka) ve Seville(İşbiliye). Şehir isimlerinin Arapça’dan geldiklerini ve yerel söyleyişe uyarlansalar da hâlâ kullanıldığını görmek hoş geliyor göze, kulağa ve kalbe. Üstelik bunlar yalnızca şehir isimleriyle sınırlı değil. Gündelik dilde de pek çok Arapça kelime mevcut. Örneğin, isimlerin başındaki “el” takıları ya da bütün İspanya’yı dolanan Guadalquivir nehrinin aslında Vâdi’l-kebîr oluşu gibi.
Devamı: http://www.dunyabizim.com/gezi-mekan/26938/muslumanlardan-kurtulus-gununde-enduluse-ayak-basmak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.