İsrail ateşkesi birkaç nedenden dolayı bozmuştur. Hamas’ı yenemediği için hıncını alamamıştır. Suikastlar zinciri üzerinden ucuz ve kolay ve manevi bir tatmin ve zafer hülyasına kapılmıştır. Binyamin Ben-Eliezer gibilerinin suikast tavsiyesine başvurmuştur. Hamas ve Gazze’deki ortaklarının haklı talepleri ve şartları karşısında ateşkese yanaşmak istememesidir. 2005 yılında Gazze’den tek yanlı çekilmesine karşılık kuşatmayı kaldırmamasıdır. Ablukayı sürdürmek istemektedir. İsrail savaş içinde ve mütareke dönemlerinde de toplu cezalandırmaya devam etmiştir. Abluka tek başına toplu bir cezalandırmadır. Onun ötesinde rasgele ateş ederek hatta UNRWA’ya ait okulları da vurarak; toplu cezalandırmaya savaş esnasında da devam etmiştir. Bütün uyarılara rağmen. Demek ki mesele Hamas’ın Gazzelileri insan kalkanı olarak kullanması değil, İsrail’in toplu cezalandırmada ısrarıdır. Kahire görüşmelerinde hem Mısır tarafı hem de İsrail tarafı adeta Gazzelileri oyalayarak kalleşlik yapmıştır. İsrail Devleti haydut (rogue state) devlet, Sisi rejimi de haydut rejimdir. İkisi de yeryüzünde fesat odağıdır. Şimdi haydut devlet ile haydut rejim el ele vermiş Gazze’nin tasfiyesini planlıyorlar. İslami Cihad da müzakere yeri olarak Kahire’de ısrar ederek; Gazze’ye zarar vermiştir. Sisi İsrail ateşi üzerinden ideolojik düşmanı olan Hamas’ı sindirmek ve temizlemek istemiştir. Görüşmeler de kirvelik yapması da ona bu fırsatı vermektedir. 7-8 Temmuz tarihinde başlayan çatışmalar aralıklarla ateşkes nöbetlerinde durmuş ve İsrail görüşmeler devam ederken yine ateşkes ihlal suçlamasıyla Filistinliler üzerine ateş yağdırmaya başlamıştır. Sonrasında İsrail’in bu oyunu faş olmuştur.
*
El Kuds el Arabî gazetesinin yazdığı gibi, ateşkes görüşmeleri sırasında İsrail İç Güvenlik Teşkilatı ŞABAK boş durmamış; Mısır veya Filistin Özerk Yönetimi’nin yardımlarıyla Hamas liderlerinin bazılarının adresine ulaşmıştır. Güvenlik koordinasyonu çerçevesinde sağladığı bilgilerle İzzettin Kassam Tugayları’nın önemli isimlerine ulaşmıştır. Bu çerçevede Delv ailesinin binasına yönelik olarak bombardıman gerçekleştirmiştir. Muhammed Dayf ve ailesini hedef almıştır. Bu beklenmedik ve kalleşçe saldırıda Muhammed Dayf’ın eşi ve çocuğu şehit edilmiştir. Buna ilaveten yardımcılarından Raid Attar, Muhammed Ebu Şimale ve Muhammed Berhum şehit edilmiştir. Ateşkesi istihbarat faaliyetleri için değerlendirmiş ve bilgiye ulaştığında suikastlar zincirine başlamıştır. İsrail bu sırlara veya mahrem bilgiye ancak güvenlik koordinasyonu içinde bulunduğu Ramallah ve Kahire üzerinden ulaşmış olmalıdır. Yine dâhili hainler İsrail’in hedeflerine ulaşmasında yardımcı olmuşlardır. Filistinlilerin böyle bir kırılgan yapıları var. Ya Arap rejimlerinin ve düzenli ordularının ihanetine uğruyorlar ya da 1994 yılından beri kurulmuş İsrail’e bağlı, mali açıdan bağımlı özerk yönetim adı altındaki iğreti yapıların ihanetine uğruyorlar.
*
Ateşkes öncesinde İsrail 2008’deki gibi önemli Hamas isimlerine ulaşamamıştı. 2008 yılındaki saldırıda İçişleri Bakanı Said Siyam ve Nizar Rayyan gibi önemli isimleri tasfiye etmiştir. 2012’de de Ahmet Ca’beri gibi isimleri suikastla şehit etmiştir. Bir ayı geçen saldırılarda bu defa planlayıcılara ulaşamamıştı. Lakin mola ve ateşkes dönemini istihbari faaliyetler ve çalışmalar noktasında değerlendirmiş ve Ramallah’taki ortaklarından devşirdiği bilgileri kullanarak önemli üç Hamas askeri liderini şehit etmiştir. Bununla birlikte ateşkes noktasında altın bir fırsatı heba etmiştir.
Arafat’ın başlatmış olduğu taşeronluk devam ediyor. 1994 yılından beri başlatılan güvenlik koordinasyonu ya da İsrail işbirlikçiliği bir şekilde devam ediyor. Filistinli güvenlik birimleri ve istihbaratı esasında İsrail hesabına çalışıyor. 'Parayı veren düdüğü çalar’ misali düdüğü genelde İsrail çalıyor. Zira Arafat işgal altındaki topraklara döndüğünde mali olarak sıfırı tüketmişti. Araplardan zırnık alamayan Ramallah, İsrail’in ve Batı’nın verdiği kırıntılarla geçiniyor. Bunlar Arafat’ın başlatmış olduğu meşum Oslo sürecinin parçaları ve sekmeleridir. Onlar Filistin davasını, direniş yolundan geçim yoluna çevirmişlerdir. Kendi halklarına karşı kiralık ve paralı silah haline gelmişlerdir. İşbirlikçiler sayesinde İsrail ateşkese son vererek intikam saldırıları başlatmıştır. Ama Filistin halkı işbirlikçiler kadar kahramanlar da doğurmaktadır. Bir gider bin gelir.
23.08.2014 Milli Gazete































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.