• İstanbul 12 °C
  • Ankara 5 °C
  • İzmir 13 °C
  • Konya 8 °C
  • Sakarya 11 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 12 °C
  • Gaziantep 10 °C
  • Bolu 8 °C
  • Bursa 9 °C

Mustafa Özcan'dan: Kâbenin çocuğu!

Mustafa Özcan'dan: Kâbenin çocuğu!
Muhammed Kutup’u tek bir sıfatla anlatmak zor. Kutup ailesinin kadim dostlarından ve dava arkadaşlarından Yusuf Karadavi, hakkında, ‘Kutup ailesinin alemdarı, sancaktarı’, ‘İslam’ın çocuğu’ sıfatını kullanıyor.

mustafaozcan11Muhammed Kutup’u tek bir sıfatla anlatmak zor. Kutup ailesinin kadim dostlarından ve dava arkadaşlarından Yusuf Karadavi, hakkında, ‘Kutup ailesinin alemdarı, sancaktarı’, ‘İslam’ın çocuğu’ sıfatını kullanıyor. Lakin onunla ilgili anlatılanlar ve ayrıntılar bana diğer bir sıfatını daha keşfettirdi. Kabe’nin çocuğu! Elbette Zemahşeri için kullanılan Carullah/Allah’ın komşusu sıfatını da hak ediyor. Kabe’ye bağlılığı ondaki İbrahimi sıfatını gösteriyor. Al-i Kutup dört önemli yazar çıkartıyor. Bunlardan birisi Seyyid Kutup, ötekisi Muhammed Kutup. Bayanlardan ise Emine ve Hamide. Marka olan ismiyle Seyyid (Kutup) gençliğinde İslam ile tam manasıyla hemhal veya içli dışlı olmadan Akkad ekolündendir. Kardeşi Muhammed de Akkad hayranıdır. Halbuki o dönemde asil ve asli İslami çizgiyi Mustafa Sadık er Rafii temsil etmektedir. Siyaset aleminde, bir önceki kuşaktan olsa da duru ve katıksız İslami çizgiyi Mustafa Kamil temsil ederken sonraki kuşakta kitabiyat alanında aynı çizgiyi Mustafa Sadık Rafiii sürdürmüştür. Daha sonra Akkad’ın yerini değil de Rafii’nin çizgisine varis olur. Rafii’nin yerini ve boşluğunu bir bütün olarak Kutup ailesi doldurmuştur. Muhammed Kutup’un kitaplarının fihristi veya ‘levh-i mahfuz’u veya çekirdeği mesabesindeki kitap ‘Madde ile İslam Arasında İnsan’ kitabıdır. Daha sona diğer kitaplarında bunun açılımını yapmış ve materyalizm ( maddiyyun) mesleğini ve mezhebini batıcılık fikri altında irdelemiş ve incelemiştir. Lakin materyalizm kapitalizm ve komünizm olarak iki kola ayrılmıştır.

*

Muhammed Kutup, Batı fikriyatını içeriden elemekte ve tahlil etmektedir. Madde ile İslam Arasında İnsan kitabında Freud gibi Batı felsefesinin kutuplarına çok önem verdiğini fark eder ve daha sonraki baskılarında yazdığı mütemmim mukaddimelerde Freud’un bütün bu satırlara değmeyecek çapsız bir adam olduğunu söyler. Benzerleri gibi sefil ve sefih bir adamdır. Sadece saçmalamaktadır. Hezeyanlarını fikir sureti giydirmektedir. Şeytan değersiz olduğu gibi aveneleri ve tabileri de değersizdir. Karadavi hayatına ve gelişme seyrine etki eden ve hayatında izler bırakan dostlarının hayatını yazar. Vefanın gereğini yapar. 

Bunlardan birisi Muhammed Gazali’dir. Yusuf Karadavi ona bir kitabını tahsis etmiştir: Tanıdığım Gazali: Yarım Yüz yıllık Yolculuk (Eş Şeyh Gazali Kema Areftuhu : Rihletu nisfi karnin). Diğeri ise Ebu’l Hasan en Nedevi’dir. Kema Areftuhu (Tanıdıklarım) serisinden ikinci kitabı ise ‘Eş Şeyh Ebu’l Hasan en Nedevi Kema Areftuhu/ Tanıdığım Şeyh Ebu’l Hasan en Nedevi’ adını taşımaktadır. Çağımızda birbirine benzeyen en önemli üç İslami şahsiyet Nedevi, Karadavi ve Gazali’dir. Muhammed Kutup’un ardından Karadavi taziye yayınlamış ve onun dışında Türkiye’de yapıldığı gibi gıyabında cenaze namaz kılmıştır. Necaşi’den beri gıyabi namaz kılınması Müslümanlarda bir gelenektir. Bu hakka ve hakşinaslara şahadet etmek ve tanıklıkta bulunmaktır. Muhammed Kutup, Katar’a gittiğinde Karadavi’nin evini şenlendirir. Kutup da Mekke’ye geldiğinde onu evine davet eder ve bekler. Ama Karadavi seri ziyaretlerinden dolayı buna fırsat bulamaz. Ve içinde bir ukde olarak kalır. Belki bu aksilikleri ve buluşamama hallerini öbür dünyada ‘sururun mütekabilin/karşılıklı koltuklara oturarak ’sırrıyla telafi ederler.

*

Atası İbrahim’in diyarında itilip kakıldığında ve ‘terör üstadı’ olarak damgalandığında Karadavi başta olmak üzere Abdurrahman İbni Umeyr Nuaymi gibi dostları onu Katar’a davet ederler. O ise son demlerinde Kâbe’nin çocuğu olarak Beytullah’a bitişik olarak kalmayı ve yaşamayı arzu etmektedir. Hazreti İbrahim’in duasındaki gibi Kabe’nin havası ve muhabbetine kapılmış ve gark olmuştur! Suudlu liberaller ve çağdaş cahiliye temsilcileri veya Ebu Cehil’in yaşayan karaltıları onun Kabe’den veya Hicaz’dan kovulmasını ve atılmasını isterler. Kampanya yürütürler. Hatırlı bir kişi olduğundan bunu göze alamazlar ama orta bir yol bulunur. Burada kalması karşılığında hiçbir faaliyete katılmayacaktır. Zaten son yıllarda sağlığı da bu tür faaliyetlere el vermemektedir. Kâbe’de rabbiyle buluşma ve konuşmaya devam eder. Rabbiyle konuşma karşılığında insanlarla buluşmaktan feragat eder. Vaktiyle Hazreti Ebubekir’in Kâbe civarında kalması için benzeri şartlar dayatılmıştır. Siyer kitaplarını okuyanlar bilirler. Kutup ailesinin atalarının Hindistan’dan Hicaz’a oradan da Asyut’a geldiği rivayet edilir. Muhammed Kutup, Şamlı asil bir ailenin kızıyla evlenir ve bu izdivaçtan Üsame ve Abdurrahman adıyla iki erkek çocuğuyla birlikte daha sonra tarihçi olan bir kızı dünyaya gelir (http://www.assabeel.net/culture/item/35451 ). Son durağı cennet olsun!

11.04.2014 Milli Gazete 

Bu haber toplam 636 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim