• İstanbul 17 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 16 °C
  • Sakarya 17 °C
  • Şanlıurfa 21 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 19 °C
  • Bolu 14 °C
  • Bursa 20 °C

Mustafa Özcan'dan: Titanik saldırısı!

Mustafa Özcan'dan:  Titanik saldırısı!
Yazılarımızdan birinde, ‘Hem kâfir hem de münafık olmak mümkün mü?’ şeklindeki bir suale cevap vermiştik. Son sıralarda hem kâfir hem de münafık sıfatı taşısa da Müslüman kisvesinde görünen çok kimse var.

mustafaozcan11Yazılarımızdan birinde, ‘Hem kâfir hem de münafık olmak mümkün mü?’ şeklindeki bir suale cevap vermiştik. Son sıralarda hem kâfir hem de münafık sıfatı taşısa da Müslüman kisvesinde görünen çok kimse var. Sapla saman iyice birbirine karıştı. Kâfir-münafık tiplemelerinden birisi Tony Blair’dir. Thatcher’den sonra İngiltere’nin en karizmatik başbakanlarından olan İşçi Partili Tony Blair başbakan olmadan ve olduktan sonra Thatcher ile Reagan gibi ‘yapışık ikili’ tarzı bir görüntü sergilemeyeceği ve vermeyeceği umulmuştu.  Bush II ile karşılaşmadan İslam dünyasına olumlu ve sevecen mesajlar veriyor ve üçüncü bir yoldan ve modelden bahsediyordu. Bush II döneminde Haçlı Savaşlarının ateşleyicisi oldu. Şimdi geldiği nokta ise üçüncü taraflara karşı dünyayı birleştirmek! Ya da İslam ve Müslümanlara karşı şark ile garbı yani dünyayı bir bütün olarak ahzap kuşatması şeklinde birleştirmek. Bush II ile buluştuktan sonra Haçlı cengâveri veya neferi haline gelen ve Irak’la alakalı olarak delil üretme kampanyasına katılan Blair şimdi Haçlı neferinden ileri bir aşamaya geçmiş küresel putperest ittifakın cengâveri olmaya soyunmuştur. Adam dünyayı İslam dünyasına karşı ‘titanik mücadeleye’ çağırıyor. Blair karaktersizlikte tavan yapan bir adam. Sağ gösterip sol vurmuş ve emekliye ayrıldıktan sonra da olumsuz rolüne devam etmiştir. İsrail’in arkasını kollamaktadır. Ortadoğu Dörtlüsünün Temsilcisi olarak daima İsrail tarafını tutmuştur. Dini açıdan da cinsel açıdan da oynak karakterli bir adam olup çıkmıştır.   Eş durumundan Katolikliğe merak salmıştır. Bu da bir reklâm meselesi olabilir. Eşi Cherie Booth Katolikliğe geçmiş veya aslen Katolik bir aileden gelmektedir. Blair ise eş üzerinden Katolikliğe merak salmış ve bir rivayete göre de girmiştir. Baldızı Lauren Booth ise İslamiyet’i seçmiştir.

*

Kendisi Katolikliğe girse de Katolik nikâhından çok uzakta durmaktadır. Adı zamparaya çıkmış bulunuyor. Murdoch’un eşi Wendi Deng ile gayri meşru ilişkilerinden bahsedilen Tony Blair’in İsrail’e aşk derecesinde bağlılığının sırrı da zengin ve dul Yahudi dilberlerinde ortaya çıkmıştır. Bu ilgi ve atıfetinin arkasında kan veya ruhi bağ var mı onu da bilmiyoruz.  İsrailli iş kadını Ofra Strauss ile aşk yaşadığı öne sürülmektedir. Oğlu Euan Blair de eski devlet bakanlarından Mehmet Altınsoy’un torunu Türk asıllı Suzanne Ashman ile evlenmiştir.  Kısaca Blair ailesi çok dinli ve çok ırklıdır. Bu kadar zıddı cem etmesinin arkasında ne yatıyor? Kimilerine göre nifak yatmaktadır. Tony Blair’in nifak veya münafıklık belirtileri gösterdiği bizim tespitimiz olmaktan çok İngiliz basınının tespitidir. Adam Withnall The Independent gazetesinde Blair ile ilgili bir haberinde onun nifak eğilimleri gösterdiğini yazıyor. Demek ki akıl için yol bir. Bütün bu karmaşa ve tezatlar içinde Blair’in net olan bir yönü varsa o da İslam düşmanlığıdır. ‘Aşırı İslam’a karşı bir küresel cephe kurulmasını teklif ediyor. Dolayısıyla Thatcher’in mirasını da ihya etmiş oluyor.

*

Batı’nın ‘İslami aşırılığa’ karşı mütereddit davrandığını ve böyle gidilmesi halinde 21’inci yüzyılda insanlar ve kültürler arasında çatışmaların kaçınılmaz hale geleceğini varsaymaktadır. 28 Şubatçılar gibi ya durumdan vazife çıkartıyor ya da 11 Eylülcüler veya Neoconlar gibi önleyici darbe istiyor. Dolayısıyla Batı’nın ön almasını ve Suriye gibi yerlerde önleyici darbeler vurmasını ve gerekirse Esat’la masaya oturmasını ve anlaşmasını teklif ediyor. Bu aşırılık ve çatışma söylemi elbette ki bir yerlerden tanıdık ve Huntington’ın Medeniyetler Çatışması tezini hatırlatıyor. Huntington’ın da gurusu, ‘Yahudi bilge’ Bernard Lewis’den başkası değildir. İslami Öfkenin Kökleri adlı makalesinde aslında ibrenin yönünü göstermiş ve Huntington nazariyesinin önünü açmıştı. Bu bağlamda, Mürsi’nin devrilmesini alkışlayan Blair, Esat’la da masaya oturulmasını ve anlaşılmasını öneriyor (http://www. scotsman. com/ news/uk/tony-blair-west-must-strike-syrian-deal-1-3386590 ). Sisi’den sonra Esat’la da köprü kurmaya çağırıyor!

26.04.2014 Milli Gazete 

Bu haber toplam 533 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim