• İstanbul 13 °C
  • Ankara 15 °C

Nurettin Topçu’nun Maarif Davası

Memiş OKUYUCU

Nurettin Topçu yakın dönem fikir dünyamızın temellerini oluşturan isimlerden birisi. 1909 İstanbul doğumlu. 1928 yılında eğitim için Fransa’ya gönderiliyor.

 Kendisi 1923 sonrası ilk dönem cumhuriyet eğitim programları çerçevesinde yurt dışına gönderilenlerden. Sorbon’da ahlâk felsefesi eğitimi alıyor. 1934 yılında yurda dönüyor. Galatasaray Lisesi’nde öğretmenliğe başlıyor. Son iki yüz yılımızı içine alan fikir, kültür ve siyasi tarihimiz üzerine derinleşiyor. Aldığı felsefe eğitiminin de tesiriyle düşünce alanlarımız üzerine oldukça nitelikli tefekkür denemeleri ortaya koyuyor. Alışılagelenden farklı olarak, ‘’medeniyet, din ve maarif’’ görüşlerini ahlâk temelli olarak geliştiriyor. 1936’da aile dostları Hüseyin Avni Bey’in kızı Fethiye Hanım’la iki yıl sürecek bir evlilik yapıyor. Ahlâkının kabul etmediği notları vermediği için evlendiği gün İzmir’e sürgün ediliyor. İzmir’de iken 1939 yılından itibaren Hareket dergisini çıkarmaya başlıyor. Bu arada ahlâki duruşunu 1936’da cezalandıran sistem, 1988’de(*) ahlâkıyla şahsını süsleyen ilmî duruşundan dolayı örnek münevver olarak gösterecektir.

Nurettin Topçu, yakın dönem tefekkür adamlarımız içinde iki cephesiyle öne çıkmaktadır. Birincisi din ve medeniyet algısının merkezine ahlâkı yerleştirmesi. Ahlâk felsefesi üzerinden tasavvurlar oluşturması. İkincisi de ömrünü maarife adaması. Ömür boyunca maarif üzerine tez ve teoriler geliştirmesi olmuştur. Topçu’nun asıl değeri tez, teori ve tefekkür olarak ve de fiili öğrenme ve yaşayışla hem doğuyu hem de batıyı filozofik ölçeklerde bilen, yorumlayabilen ve yeni düşünceler ortaya koyabilen tefekkürüdür.

Talebelerinden İsmail Kara Nurettin Topçu hakkında ‘’Meselelere ahlâk üzerinden yaklaşır.… duygu, akıl, sezgi ve aşk kavramlarını yeniden yorumlayıp ahlâk ağırlıklı bir felsefe kurmuştur.’’ Tespitinde bulunur. Bu açıdan bakıldığında Topçu, bir yandan hayatını fiilen muallim olarak sürdürürken, aynı zamanda bu işin teorisi ahlâk felsefesi ve maarifin fikriyatı üzerine de  yoğunlaşan bir düşünce adamıdır.

Türkiye’nin Maarif Davası adlı kitabı bu iki pencereden görülüp değerlendirilmesi gereken bir eserdir. Bu durumu kitabın girişinde ‘’Hakka götüren yol diye kendini hakikate adamak, gerçek mektebin yoludur(…) Müslüman Türk’ün mektebi maarif metafizik ve ahlâk prensiplerini Kur’an’dan alarak Anadolu insanının ruh yapısına serpen ve orada besleyen insanlığın kültür ağacının asrımızdaki yemişlerini toplayarak evrensel bir ruh ve ahlâk cihazı olacaktır’’ tarifi ile maarifin ve mektebin hedefini işaret eder.

Devamı: https://www.maarifinsesi.com/nurettin-topcunun-maarif-davasi/

Bu yazı toplam 532 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim