O şehirler ki, iğde kokularıyla karşılarlar sizi.
Sonra serin sularına buyur ederler; her damlası bir abı-ı hayat gibi.
Sonra insanları gelir, bir selam kıyamıyla, bir Tekbir vakarıyla.
Bir şadırvanda halkalanır gibi halkalanırlar çevrenizde dupduru gönüller.
Ha Yozgat'tasınızdır, ha Priştine'de.
Ha Prizren'desinsizdir, ha Manisa'da.
Dağ sevgisi Peygamberlerden size bir miras olduğuna göre ha Şar'a yaslamışsınızdır sırtınızı ha Toroslara.
Sizin eksik renklerinizi tamamlayan, sesinizi çoğaltan, varlığınızı pekiştiren, hayatınızı anlamlandıran insanlar var ya orada. Gerisi hikaye; zaman, insan ve mekan su ile şekerin karıştığı gibi karışır orada, aynı güneşin altında.
İğde kokulu Priştine'de ve Prizren'de Emrullah İşler'i izlerken işte bu duygular ve bu üçlünün durumu dolandı durdu aklımda, nazarımda.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/OmerLekesiz/ihlamur-kokulu-sehirler/51486































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.