“Oksimoron!” diye itiraz ediyor Türk solunun güzide temsilcileri. Öyle ya, devrim ile muhafazakârlık bir arada olabilir miymiş?
Dünya tarihinde esaslı yeri olan devrimler içinde “sol” etiketli olanların listesi pek kabarık. Hakkını yemeyelim. Afrika ve Latin Amerika’daki küçük çaplı olanları bir kenara bırakırsak, Sovyet Devrimi, Çin’de Mao Zedong kültür devrimi, Kamboçya Kızıl Kmerler solun gurur hanesinde üst sıralarda yer almakta.
Bu devrimlerin dünya tarihinin gördüğü en büyük kıyımlara yol açmış olması, ideolojinin parıltısı ve kutsiyeti nedeniyle sol için çok da anlam ifade etmiyor, sol devrimler hâlâ idealize edilebiliyor. “Sol”ve “devrim” kavramının olumlu bir bağlamda yan yana gelmesine engel oluşturmuyor. Maksimalizm ve idealizm her daim, yıkımlardan pirüpak sıyrılmaya imkân sunuyor. On milyonlarca insanın canına mal olması, devrim romantizminin yaşattığı tatmini asla gölgelemiyor. “Hümanizm”bayrağı hiç kimseye kaptırılmıyor.
Yazının devamı için: http://www.aksam.com.tr/yazarlar/osman-can/muhafazakar-devrimcilik/haber-304674































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.