• İstanbul 15 °C
  • Ankara 26 °C

Prof. Dr. Mustafa Kara: Tarladan şöhret, mal-mülk devşirmekle meşgul olanların sayısı çoğunlukta...

Prof. Dr. Mustafa Kara: Tarladan şöhret, mal-mülk devşirmekle meşgul olanların sayısı çoğunlukta...

Cümle kurmak zor mudur?

Efendim güzel cümleler okuyarak yetişmişseniz cümle kurmak kolaydır.

Cümle okumak için önceden cümlenin kurulmuş olması gerekli değil mi?

Şüphesiz ustalarla tanışmış olmanız gerekir.

İnsanoğlunun tarihte her zaman daha doğrusu çoğu zaman tam cümle kuramadığını tespit ediyoruz. İnsanların arasından seçilmiş olanlar yani peygamberler hepimizden farklı cümleler aktarırlar bize ve bunlar bize ait değil derler. Bu bağlamda cümlenin aslı ve kaynağı gerçek cümle ustası vahiy midir?

Biz cümle ustası dedik siz ise ustaların ustasına işi getirdiniz. Bendeniz biraz önce usta derken peygamberlerin çeşmesinden beslenenleri kastettim. Kuşkusuz ustaların dillerini çözen ve dilin kilidini i açan peygamberlerdir.

Peki vahiy ile buluşmayan veya ulaşmışsa da vahye kulak vermeyenlerin cümle kurması mümkün müdür?

Tabii ki mümkündür. Çünkü insan donanımlı ve müthiş yaratılmış bir varlıktır. Ancak vahiy ile buluşan insana oranla eksiklikleri olabilirse de kayda değer cümleler kurabilir. Ancak kurulan cümleleri en üst perdeye taşıyabilirler mi, performans gösterebilirler mi noktasında şüphelerimiz var.

Biz çocukluk dönemlerinde “cümle” kurmaya ve artık büyüklerimizle iletişim kurmaya başladığımızda artık “sorun” kalmadığını düşünürüz. Yani insanın artık cümle kurduğu varsayılır. Geriye güzel cümle kurma telaşı başlar. Oysa vahiy geldiğinde insana akletmediği, bilinçli olmadığı hatırlatılır ve vahiy kurduğu cümlelere benzer cümleler kurması için meydan okunur. Vahyin kurduğu cümlelerle insanın kurduğu cümleler arasında bir türlü iletişim kurulamamasının nedeni nedir; nerede kopuyor ipler?

Kopma tabiri bence pek uygun değil. Aslında kopmuyor. Bendenize göre aradaki perde sebebi ile oluşamıyor, aralardaki perde nedeni ile ulaşamıyor. Belki peygamberleri duyuyoruz, aynı lisanı kullanıyoruz; fakat iletişim kurulamıyor; sanki arada perdeler var. Yani insanla hakikat arasında bir takım engeller var. İster perde deyin, ister hastalık deyin, ister pas deyin isterseniz demir perde deyin. Var; insanla hakikat arasındaki engeller. Tasavvufta bu konu anlatılırken insani zaaflarımız ön plan çıkarılır. Kibrimiz, hasedimiz, şehvetimiz ön plana çıkarılır. Bunlar kara perdelerdir. Vahiyle yüzleşmenize mani oluyor. Sizin vahyin mesajınızı algılamanızı engelliyor. Nitekim Mevlânâ Mesnevi’nin ilk satırlarında perde yırtmaktan bahsediyor.

Yani tasavvuf bu bahsettiğiniz perdelerin aralanması, yırtılması hareketi midir?

Evet… bir nevi öyle. Kur’an-ı Kerim’de kalplerden bahsederken “Kalplerde hastalık var. Paslanma var. Kilitlenme var.” der. Aslında tasavvufi terbiye, kalp hastalıkları temizleme hareketidir. Nitekim bu temizlik sonrası vahyi daha iyi algılıyorsunuz. Vahyin sesi size geliyor.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/soylesi/prof-dr-mustafa-karatarladan-sohret-mal-mulk-devsirmekle-mesgul-olanlarin-sayisi-cogunlukta-h49221.html

Bu haber toplam 208 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim