Ribat dergisi, Eylül sayısında farklı yönleriyle din eğitimi konusunu ele alıyor. Dergideki yazısında gerçek bilgiyi, çevresini ve diğer insanları aydınlatan bir nur, ışık ve aydınlanma olarak açıklayan Prof. Dr. Ali Akpınar, Allah'ın, (Kur'an ve Peygamberlerin) bu nurun kaynağı olduğunu söylüyor. Zira, "Allah, inananların dostudur, onları karanlıktan aydınlığa çıkarır" (Bakara, 2/257). Bilgiye sahip olup da Allah'ı tanımayanlar ise, "karanlıkta kalmış sağır ve dilsizler"dir(Enâm, 6/39), kendilerine ve çevresine zulmederler. Zulüm kelimesi, Arapça'da karanlık anlamına gelen zulmet kelimesiyle aynı kökten gelir. Gerçek yönüyle mesele, insanları aydınlatarak, karanlıktan (zulümden) uzaklaştırmak ve kurtarmaktır. Peygamberimizin isimlerinden biri de En-Nûr'dur. Yüce Allah'ın sönmeyen ışığı... O'na nur denmiştir, çünkü O'nun mesajı apaydınlıktır, gelişi, gönülleri ve ufukları aydınlatmıştır.
Din eğitimi insanın kendisinde başlar ve yine kendisinde biter
Prof. Dr. Muhittin Okumuşlar ise, din eğitimiyle ilgili Ribat'ın sorularını cevaplıyor: Din öğretimi, din öğretilerini insanlara aktarmak, din eğitimi ise bu bilgiler ışığında insanın yaşantısına yön vermektir. Eğitim ile amaçlanan, bireyin kendi isteği ile istenilen yönde değişim kaydetmesidir. Hz. Peygamber(s.a.v) de dini öğretirken, insanların kendi kabulleriyle yaşantılarını değiştirme şeklinde bir yol takip eder. Sonuçta din eğitimi, insanın kendisinde başlayan ve yine kendisinde biten bir süreçtir. Din öğretimi ise bu sürecin yönetilmesidir.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/18115/ribat-dergisi-din-egitimini-masaya-yatirdi.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.