İnançlı olmak ve ibadet etmenin endişe ve sıkıntıyla baş etmeye, alkol ve uyuşturucu bağımlılığından korunmaya yarayan güçlü birer dayanak olduğu bilinmektedir.
Allah inancı olan kişilerin stres ve yalnızlıkları hafiflemekte, psikiyatrik yakınmaları azalmaktadır. İnançlı olan kendini yalnız hissetmez, dünyada bulunmasının bir hikmeti olduğunu bilir ve yaptığı zerre kadar iyiliğin de kötülüğün de karşılıksız kalmayacağına inanır.
Dua etmekle kişi Yaradan’la iletişime girmektedir. Böylelikle problemlerini ve isteklerini bildirmekte, bu da kişiyi rahatlatmakta ve terapi etkisi yapmaktadır. Bir hastam “Dua etmeyi terapistle konuşmaya benzetiyorum, özellikle yüreğimin ve ruhumun derinliklerindeki şeyleri, en dibe itip inkâr ettiğim konuları ifşa ettiğim zamanlar bunu daha yoğun olarak hissediyorum.” demişti.
Yeni evli bir çiftin vefat eden tek çocukları için kederlerini de Allah inancı hafifletiyordu. “Onu bize veren Rabbim, alan da Rabbim. Sığınacak başka kimimiz var? Ne diyebiliriz ki?” diye durumlarını izah ediyorlardı. “O yavrumuz direkt cennete gidecektir. İnşallah iyi bir kul olursak biz de onun yanına gider ve yavrumuzla cennette buluşuruz” diye ekliyorlardı.
İnançlı olan ve ibadet edenler; uyuşturucu ve alkol kullanmaktan uzak oluyor, psikiyatrik hastalıklara daha az yakalanıyorlar. İbadetle birlikte sosyalleşme de artıyor, Alzheimer riski düşüyor. ABD’de yapılan bir başka araştırma ise ibadet edenlerin kendilerini etmeyenlere oranla daha iyi hissettiklerini gösterdi.
İnanma ve ibadet elbette ahirette karşılığını bulacaktır. Ancak yaşadığımız dünyada da bize sağlık ve mutluluk verecektir.
ACI VEFATLAR
Son hafta içinde dört ayrı vefat haberi aldık.
Sanatçı dostumuz Murat Göğebakan genç yaşta Mevla’ya kavuştu. Cenaze namazı binlerce müminin, başta Başbakanımız olmak üzere devlet erkanının katılımıyla Fatih Camiinden oldu.
Hekim arkadaşımız Dr. Özer Odabaşı kıymetli bir insandı, iyi bir doktordu. Beslenme Rehberi adlı Dr. Ali Akben dahil üç imzalı ortak bir kitabımız vardı. Genç yaşta kaybettik.
Prof. Dr. Salih Akdemir ise eskiden beri takip ettiğim değerli bir bilim adamıydı. Büroma yakın çalışma mekânının olduğunu öğrenmiş, tanışmayı arzu etmiştim ama olmadı. Demek ki hayır işlerini geciktirmemek gerek.
Diğer isim Celalettin Şencan. Çok parlak kariyeri olmasına rağmen şizofreniye yakalandı. Rahatsızlığını kabul ediyor, ilâçlarını kullanıyor ve hastalığına rağmen Allah’a bağlılığını sürdürüyordu. İşe girince epey toparlamıştı. Her karşılaşmamızda ayak üstü hal hatır sorardık. Sosyolog Prof. Dr. Ali Aslan güzel bir yazıyla onu anmış. İnternetten bakılabilir.
Hepsine Mevlâ’m rahmetiyle muamele ede. Mekânları cennet ola.
05.08.2014 Milat































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.