Edebiyat dünyasında şiirler kadar şiir üzerine yazılan yazılar da dikkat çeker, ilgiyle takip edilir. Şiir üzerine yazmak en az şiir kadar önemlidir. Şairin şiirlerinin yanında şiir üzerine sarf ettiği eleştiri metinleri, şiirsel bir açılımın kapısını yokladığı için önem arz eden çalışmalar arasında görülmekte.
Isabel C. Hungerland;dil, sanat, estetik ve felsefe üzerine yaptığı çalışmalarla adını duyurmuş bir akademisyen. Şiir, sanat, felsefe alanındaki makaleleri ses getiren, 1987 yılında ABD’de hayata veda eden Hungerland’ın yazdığı ilk kitabı olan Şiirsel Söylem’i Berkan Ulu Türkçeye çevirmiş. Kitap, Hece Yayınları inceleme serisinden Ocak 2018’de okuyucuya ulaşmış.
Dil ve şiir birbirinden ayrılmaz bir ikili
Şiirsel Söylem altı bölümden oluşuyor. Kitabın merkezinde dil ve şiir var. Bütün anlatımlarda sonuç olarak karşımızda dilin şiirdeki kullanım alanlarının şiire kattığı sonsuz imkânlar yatıyor. Dilin şiire sunduğu sonsuz imkânlara hayranlığını sık sık belirtiyor Hungerland.
Sıradan kelimeleri şiirsel söylem haline getiren büyülü bir dokunuştur şiir. Kelimelerin ifade gücüdür bunu başaran. “Kelimeler haliyle cümlelerin bileşenleridir ama kelimeler cümlelerden bağımsız olarak da ele alınabilirler. Böyle yapıldığında ortaya çıkan, bir kelime verildiğinde aklımıza ilk gelen şeyi söylediğimiz ve evde veya dışarıda oynadığımız kelime oyunlarına benzer bir görüntüdür.”
Dilin şiirle olan buluşmasını anlatıyor Hungerland. Sıradan kelimelerin şiirdeki hallerinden bahsederken görüyoruz ki şiirin dile kattığı güç, şiirsel söylemin her şiirde farklı bir renge bürünmesinden başka bir şey değil. “Şiirin dili yaşayan dildir. İyi şair, bu dile kendi eklemelerini yapar ama ortaya çıkan eser yine de kendisine ait özel bir dilbilimsel alana sahip olmayacaktır.”
Devamı: http://www.dunyabizim.com/kitap/28686/siiri-nasil-aciklar-ve-neye-gore-deger-biceriz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.