• İstanbul 18 °C
  • Ankara 18 °C
  • İzmir 23 °C
  • Konya 17 °C
  • Sakarya 19 °C
  • Şanlıurfa 22 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 20 °C
  • Bolu 17 °C
  • Bursa 19 °C

Taha Kılınç: Hayatımızın Kalitesini Anda Derinleşerek Yükseltiriz

Taha Kılınç: Hayatımızın Kalitesini Anda Derinleşerek Yükseltiriz

''Bir Müslümanın zihninde, İslâm tarihiyle ilgili hiçbir boşluk kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Kronolojik dizilim, hareketler, önemli şahsiyetler, abideler ve anıt eserler, düşünce ekolleri vb. hepsi aklımızda taptaze biçimde durmalı, gerektiğinde raftan indirip kullanabileceğimiz şekilde bekletilmeli.'' Gazeteci- yazar Taha Kılınç, hayatına, sosyal medyaya, gençlerin geleceğe bakışlarına, okuduğu kitaplara, seyahatlerini nasıl gerçekleştirdiğine ve daha birçok meseleye dair Esad Eseoğlu'nun sorularını cevapladı.

Gazeteci- yazar Taha Kılınç’la hayatına, sosyal medyaya, gençlerin geleceğe bakışlarına ve daha birçok meseleye dair geniş çaplı bir söyleşi gerçekleştirdik.
 
Taha Kılınç’ın öyküsü bir imam- hatip serüveni, devamında ilahiyat fakültesi ve sonrasında ilerleyen gazetecilik süreciyle devam ediyor. Özellikle ilahiyattan gazeteciliğe geçişin nasıl gerçekleştiğini merak ediyorum.
 
1997 yılının mayıs ayıydı. Kartal Anadolu İmam-Hatip Lisesi ikinci sınıftaydık. Tam yaz tatiline gitmek üzereyken, edebiyat hocamız Zeki Gezer Bey sınıfa hitaben bir soru sordu: “Arkadaşlar, içinizde Kur’an’ı Türkçe mealiyle başından sonuna kadar okuyan var mı?” Sınıfa dönüp baktığımda, kendim de dâhil olmak üzere, bu soruya kimsenin cevap veremediğini gördüm. O an, hayatımın en ciddi şoklarından birini yaşadım. Türkiye’nin en önemli okullarından birinden mezun olmak üzereydik ve Kur’an’ın yüzüne açıp bakmamıştık. Üstelik şimdiye kadar hiçbir meslek dersi hocamız bize bu yönde bir telkinde de bulunmamıştı.
 
O yaz ilk defa Kur’an- ı Kerim’i baştan sona okudum, notlar aldım, ajanda tutar gibi baştan sona, A’dan Z’ye madde madde yazdım. Sureleri okudukça ilgili maddelerin altına ilgili ayetleri kaydettim. Bir aylık okumanın sonucunda elimde bir Kur’an-ı Kerim fihristi oluşmuş oldu. O yaz ilahiyata gitmeye karar verdim kendi kendime. “İlahiyata gittikten sonra akademisyen olacağım, hatta alanım da tefsir olacak ve tefsir profesörü olacağım” bile dedim.
Bu haber toplam 729 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim