• İstanbul 15 °C
  • Ankara 11 °C
  • İzmir 17 °C
  • Konya 13 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 21 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 18 °C
  • Bolu 13 °C
  • Bursa 17 °C

Tarihten Habersiz Gerçeklerden Rahatsız Bir Gazete Müsveddesi

Tarihten Habersiz Gerçeklerden Rahatsız Bir Gazete Müsveddesi
Aydınlık gazetesinin cehalet örneği haberine cevabımız: Tarihten Habersiz Gerçeklerden Rahatsız Bir Gazete Müsveddesi   Diyarbakır Valiliği tarafından geçen ay yayımlanan “Geçmişimizden Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları Yazarlar ve Sanatçılar” adlı
Aydnlk_1

Aydınlık gazetesinin cehalet örneği haberine cevabımız:

Tarihten Habersiz Gerçeklerden Rahatsız Bir Gazete Müsveddesi

 

Diyarbakır Valiliği tarafından geçen ay yayımlanan “Geçmişimizden Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları Yazarlar ve Sanatçılar” adlı eserimde 1.100 civarında Diyarbakırlı yazar ve sanatçı hakkında geniş bilgiler verilmiş, çalışmanın bilimsel temellere dayanıyor olması ve Valiliğin bu bilgilere gün yüzüne çıkarması kamuoyunda takdirle karşılanmıştı.

Bu çalışmamda tarih boyunca Diyarbakır’dan yetişen fen ve sosyal bilim dallarındaki bilim adamları, edebiyatçılar ve çeşitli alanlarda yetişen sanatçıların yanı sıra bölge medreselerinden yetişen sıra dışı İslam alimlerine de yer verilmiştir. Çünkü bölge -Diyarbakır merkezi başta olmak üzere- tarih boyunca ünlü İslam medreselerine ev sahipliği yapmış, bu medreselerden yetişen binlerce alim, imparatorluğun çeşitli şehirlerinde müderrislik ve kadılık görevlerinde bulunmuştur. Dünya çapındaki mekanik bilgini El Cezeri ile Fatih Sultan Mehmed’in hocası Molla Gürani, bunlardan sadece ikisidir.

Elbette bilim tarihçisi bunları yazacak. Bu bilim adamlarının içinde hapse atılan, sürgüne gönderilen, idam edilen varsa bunları da yazacak. Yayınevlerinin de, valiliklerin de bilimsel kitaplar yayımlandığında bilimsel gerçekleri olduğu yayımlaması kadar daha doğal ne olabilir. Aydınlık gazetesi tarihi gerçeklerin yazılmasından rahatsız olmuş ve bu yüzden kitabımıza karalama kampanyası açmış. Ayıp kelimesi hafif kalıyor, fazlasını tanımlamaya edebimizi izin vermiyor.

Maalesef 27.08.2014 tarihli Aydınlık gazetesi, bu eserde idam edilmiş Nakşibendi şeyhi Şeyh Said’ten, mürid ve talebesi ilim adamlarından sözedilmiş olmasını, bazı alimlerin vaktiyle zulme uğramış olduklarını yazmış olmamı kabahatmiş gibi gösterip, kitabın yazarı olarak beni ve kitabın yayıncısı olarak valiliği eleştirmiş.

Tarihi gerçekleri yazan bir kitabı içine sindiremeyen, dört bil bilen ve müftülük yapmış ünlü bir bilgini kendilerinden biri gibi zanneden, adı aydınlık ama yayınları zifiri karanlık olan bu araştırmacı gazetecilikten bihaber bu gazeteyi kınıyor, ekte sunduğum haber metnini ve söz konusu biyografiyi okuyucuların takdirine bırakıyorum.

Şeyh Sait’in müridini ‘alim’ yaptılar” başlıklı bu haberde özellikle eleştiri konusu yapılan “Hanili Salih Bey” maddesi ile bu şair ve alim zatın, döneminin ırkçı ve karanlık terör örgütü İttihad ve Terakki partisinin yöneticilerini hicveden ünlü bir şiirini ayrıca paylaşıyorum.

Son olarak, bu kitabı yayımlamakla çözüm sürecine önemli bir katkıda bulunmuş olan Diyarbakır Valiliğini kutluyor, teşekkürlerimi sunuyorum.

İhsan IŞIK

HANİLİ SALİH BEY

Bilgin, şair (D. 1873, Hani / Diyarbekir - Ö. 29 Haziran 1925, Diyarbekir). İlk dini eğitimini dayısı Şeyh Maruf’tan aldı. Hani Rüştiyesi’ni bitirmesini müteakip, çeşitli medreselerde eğitim gördü. Yörenin tanınmış âlimlerinden özel dersler aldı. Diyarbekir Şûle-i Terakki Mektebinde bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra, Ergani, Maden ve Hani’de müftülük görevlerinde bulundu.

Din âlimi olmanın yanı sıra bir şairdi de. Çeşitli konularda şiirler yazdı. Hürriyet ve İtilaf Cemiyeti taraftarı olduğundan dolayı, bazı şiirlerinde muarızı olduğu İttihat ve Terakki Cemiyeti mensuplarını hicvetti. Gençlik yıllarında arkadaşı olduğu Ziya Gökalp’ın İttihad ve Terakki’nin Genel Merkez üyesi seçilmesi üzerine yazdığı ve Gökalp’ı sert bir şekilde hicvettiği “Bir İttihadçı’nın Ağzından” başlıklı şiiri ünlüdür. Anadili olan Zazaca’dan başka, Türkçe, Kürtçe, Arapça, Farsça ve Fransızca bilirdi. İngilizce özel ders de almıştı.

Nakşibendî Tarikatı’nın Palu Tekkesi postnişini Şeyh Said’in müridi olan Salih Bey, 13 Şubat 1925’te Piran’da çıkan inkılâplar karşıtı İslâmi kıyama destek vermekten dolayı, Şeyh Said ve arkadaşları ile birlikte Diyarbekir’deki Şark İstiklâl Mahkemesi’nde yargılandı.

Salih Bey, iddia makamının yönelttiği “Siyasi Kürtçülük” bağlamındaki suçlamaları şiddetle reddettiği savunmasının bir bölümünde şu hususları dile getirdi:

Maksat dinden ibarettir. Medreselerin seddi her tarafta su-i tesir yaptı. Din öğrenimi men olunca teessür başladı, galeyan arttı. Başka kat’iyyen bir saik yoktur. Hükümet dine ait şeylere müsaadekâr bulunsun diyordum.. Ben dinimi siyasi gayelere âlet edecek adam değilim, dini âlet etmek tabirini kendimden çok uzak buluyorum.. Bu mahkemeye gelmezden evvel demek ki çok gafil imişim. Kendimi bileli böyle siyasi bir Kürtlük cereyanı olduğunu bilmiyordum. Akvam-ı İslâmiyye arasına münaferet sokacak bir hareketi, her cereyanı takbih ederim. Beni mahkûm da etseniz, idam olunurken de söylerim; siyasi hiçbir cereyandan haberdar değilim. Bu isnat benim için bir lekedir, ölürken bile bu lekeyi reddederim.”

Yargılama sonucu, Salih Bey ve diğer maznunlara (47 kişi) verilen idam cezası 29 Haziran 1925 günü sabaha karşı Dağkapı’da infaz edildi. Oğlu Hasan 15 yıl hapis cezası aldı. Diğer oğulları Said ve Ömer Batı illerine sürüldüler, daha sonra çıkan afla serbest kaldılar. Hasan Bey [Bora], 1950-1960 yılları arasında Hani Belediye Başkanlığı, torunu Ferit Bora (Hasan Bey’in oğlu) 1973-1977 yılları arasında Hani Belediye Başkanlığı, 1987-1991 ve 1995-1999 yılları arasında iki dönem DYP Diyarbakır Milletvekilliği yaptı.

HAKKINDA: Şevket Beysanoğlu (Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları, c. 2 (1997); Hasip Koylan / Kürtler ve Şark İsyanları-I: Şeyh Said İsyanı (1946); Adır Sur / “Biraz İnsaf!..”, Piya Dergisi 8Sayı: 7 (1989), M. Ali Erdoğan / “Şehid Salih Begê Hêni” (Doğru Haber Gazetesi, 19 Ocak 2012), Kaynak kişiler: Ferit Bora (Salih Bey’in torunu ve Diyarbakır eski Milletvekili), Celal Kayhan (Hani eski Belediye Başkanı), Hayri Başbuğ / "Hanili Salih" (İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi, 2013).

 

BİR İTTİHADÇININ AĞZINDAN

HANİLİ SALİH BEY

İttihadın oğluyum

Gayri anam babam yok

Cemiyet amalini

Yürütmeye borçluyum

Ne buyursa yaparım

Haklı haksız emrine

Körü körüne taparım,

Bu hususta hayam yok

Severim her hâlini

Hattâ anın uğruna

İmanım bulunmazsa

"Gözlerimi kaparım"

Vicdanımı satarım.

Attilâ büyük babam

Hiç bir zaman unutmam

-Tahribatla anarşi-

Babamın yadigârı

Hep insanlara karşı

Ruhumda var intikam

Anı asla uyutmam

Uğradığım yerleri

Yakar "Turan" yaparım

Başka işim olmazsa

Yâni ma'mûreleri

"Gözlerimi kaparım"

Yakıp viran yaparım

Amucem Timuçin'in

Kanunumdur yasası

Türkçülük âyininin

İşte odur esası

Hâtırımdan çıkmıyor

"Karakurum" yaylası

Dimağımı sarsıyor

Hele "Kızılema"da

Cihangirlik hülyası

Aklımı çıldırtıyor

Yağmacılık sevdası

Mümkün ise rüyada

Uyanıkken olmazsa

"Gözlerimi kaparım"

Cihangirlik yaparım.

"Ergenekon"dur benim

Asil ana vatanım

Orada tahtım, tacım

Saltanatım, şeririm

Orada kurulursa,

Derneğim kurultayım

Ben anda bir kalfayım

Sanmayın ki dilmacım

Han oğlu Han Giray'ım

İman eden olursa Jön

Türklere yalvacım

Münkirler bulunmazsa

"Gözlerimi kaparım"

Peygamberlik satarım

Geçmişlerim, ecdadım

Hep kahraman gürbüzler

Hulâgu'lar, Oğuzlar

Nümûnedir meydanda

Yakutlar'la Tunguzla

Kendimi Türk sanırım

Neden söylenmez adım

Ben de bu son zamanda

Bir inkılâb yaparım

Hem bir şan kazanırım

Hem bir külâh kaparım

İstediğim olmazsa

"Gözlerimi kaparım"

Avrupa'ya kaçarım

O da ele girmezse

Malta'ya can atarım

Yan gelir de yatarım.

KAYNAK: Şevket Beysanoğlu / DFSA (c. 2, 2. bas. 1997, s. 186).

 

Aydnlk_2

 

 

Bu haber toplam 6011 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim