Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yurdagül Mehmedoğlu, hikmetin önemi üzerinde durduğu konuşmasında hikmet noktasında edebiyatın, İslâm düşüncesinden bahsetmekle eşdeğer olduğunu söyledi. Hikmetin mutlaka peşinden koşulması gereken bir değer olduğunun altını çizen Mehmedoğlu ‘hikmet bir arayıştır, aydınlanma alanıdır, yeni bilme ahlakı oluşturulan bir anlayıştır’ dedi.
Edebiyatın da bir hikmet olduğunu ifade eden Prof. Mehmedoğlu, edebî ürünlere, şiir, hikâye, roman, nesir hangisi olursa olsun, bu açıdan baktığımızda hikmet bağlamında değişik sonuçlarla karşılaşabiliriz, diyerek şunları söyledi:’’Şiirde düzensizlik diyebileceğimiz bir düzen vardır. Kutsal metinlerin hepsinde şiir düzeni vardır ama şiir değildirler. Bu yüzden her devirde her daim her coğrafyada anlaşılmıştır. Şiir düzeninde, ilham düzeninde olduğu için böyledir. İlham, muhatap alma, karşılaşma, yüzleşmedir bir bakıma. Şair en başında şiire oturduğu zaman sonunu şiirin nasıl biteceğini önceden sezemez, bilemez. Kur’an dilinin şiirselliğinin farkında olmayışımız da acıdır.’’
Söylenen sözün de güzel olması gerektiğini kaydeden Yurdagül Mehmedoğlu, anlamlı olduğunu düşündüğümüz her şiir, anlamlı ve güzelin bir parçasıdır, dedi.
Yaratıcıyla aramızda bitmeyen bir söyleşi olduğunu ifade eden Prof. Mehmedoğlu, bu söyleşiye ve olan biten her şeye aşinayız, şahidiz, aşina olmamız, muhatap olduğumuzu gösteriyor, var olan bu âlemde mutmain olmak üzere buradayız, dedi.
Yurdagül Mehmedoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz, biz olurken, başka varlıklar da bizimle birlikte söylüyor. Anlamadığımız şey, gerçekte bir anlamdır. Ama ne zaman anlayacağımızı bilemeyiz. Bugün anladığımızı yarın başka türlü anlayabiliriz. Anlam elle tutulabilir bir şey değildir. Hikmet anlık bir mevzudur. İçindeki derinliğe bakabilmeliyiz.’’
Hikmet Söyleşisi Olarak Edebiyat konulu söyleşide moderatörlük yapan Cengizhan Orakçı da hocanın yeni çıkan ‘Sen de Rivayet Etsen’ romanının şiirsel bir anlatımı olduğunu, rüya içinde rüyalar gösteren bir anlatım diyebileceğimizi ifade ederek, geleneksel sanatlarımızın dilinden hareket eden bir roman olarak önemli bir eserdir, dedi.
Şeyma Tuğçe
































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.