Bugün Türkiye’nin uyguladığı dış politika, Sultan Abdülhamit’ten ve kısa süren Gazi Paşa uygulamasından sonra, son iki yüzyıllık tarihimizin en bağımsızlıkçı dış politikasıdır. Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu, üniversiteden sonra ‘uygulamalı olarak bağımsız dış politika nedir ve nasıl yapılır’ dersini vermektedir. Dost düşman herkes bunu görüyor fakat düşman gayet iyi anladığı halde, dost zannedilenlerin anlama sorunu bulunmaktadır. 
Türkiye Batı’ya rağmen bütün Doğu’yu, Asya’yı dikkate alan “yeni bir dış politika paradigması”inşa ediyor. Türk politikasına hakim olmuş geleneksel, “Batı-merkezli/Batı’ya bağımlı” dış politika anlayışından, Batı’nın çıkarlarının takipçisi ve onun uzantısı olan bir uluslararası siyasetten“Türkiye merkezli” ve kendi kültür coğrafyasını esas alan bir yaklaşıma geçiş yapmakta elbette ki önemli sorunlarla karşılaşılmıştır.
Batı’yla dengeli ilişki
Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun “içerideki Batı lobisi” karşısında ilk direnci kırıp, dış politikaya hakim olan köhne zihniyeti değiştirip, Türkiye-karşıtı bağımlılık ilişkilerini koparıp atması tarihi bir adımdır. Türkiye’nin “Batı’ya bağımlılıktan bağımsızlığa geçişinin” sarsıntılarını, rahatsızlıklarını bugün yaşanan olaylardan çıkarmak zor değildir. 
ABD’ye rağmen, bölge ülkelerinin haklarını ve çıkarlarını koruma konusunda yaşananları unutmamak gerekir. Birleşmiş Milletler’de İran’ın nükleer meselesi oylanırken ortaya konan tavır, tarihi olduğu kadar, Türk-ABD ilişkilerinde bir dönüm noktası olmuştur. Türkiye o an bütün dünyaya dış politikasının temelinde “kendi milletinin iradesi” olduğunu, adeta ilan etmiştir. O güne kadar bağımlılık ilişkilerini “başka çare yok” gerekçesi ile savunanlar,  feveran edip“Türkiye’nin ekseni kayıyor” diyerek ortalığa dökülmüşlerdi.
Yazının devamı için: http://www.aksam.com.tr/yazarlar/vedat-bilgin/uygulamali-bagimsiz-dis-politika-dersleri/haber-300117































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.