Yazım süreciniz nasıl? Hemen hemen her yazarın belli başlı bazı uygulamaları var. Örneğin Hemingway her sabah 500 kelime yazması, Balzac'ın günlük 50 bardak kahve içmesi, Milton'un kör olduktan sonra her sabah yardımcısının ona İncil'den pasajlar okuması ve ardından bu pasajlardaki imgeleri zihnindeki yansımalardan hareketle yazması gibi. Sizin de böyle bir rutininiz var mı?
Bunlara benzer bir rutinim yok. Ama yazının türüne göre değişen alışkanlıklarım veya davranışsal eskizlerim var. Mesela şiir yazacağım süreci hissediyorum, o anlarda dalgınlığım artıyor, diğer işler, görevler, beni o şiir halinden koparacak diye korkuyorum. İnceleme veya eleştiri yazacaksam, kitap veya yazı olmasına göre değişir. Kitap ise ortalama bir yıl konu ve yan okumalarla sürer, eskiden not alırdım şimdi işaretlediğim çalışmaları çalıştığım ortamda bulunduruyorum. Önce iskeleti çatarım; yani kitabın planını kurarım; sonra her bölümde neyin üzerinde duracaksam onu esas alan ham bir metin oluştururum. Sonra yazmaya başlarım. Birkaç sayfalık bir yazı ise problem bir süre kafamda dolaşıp durur, esas olarak ne söyleyeceğimi yani yazının ana fikrini oluşturmaya çalışırım. Sonra sıvası boyası falan gelir. Ama bir balkon yazarı olduğumu söyleyebilirim. Kitaplarımın çoğunu oturduğum evlerdeki balkonlarda yazdım. Alışkanlık oldu şimdi çalışma odama girip yazmak beni sıkıyor.
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/yeni-kitap-soylesisi-mehmet-narli-k5872.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.