Yozgat Valisi Yurtnaç: "İstikbal her zaman köklerdedir"

FATMA GÜLSEN KOÇAK / PAZARTESİ SOHBETLERİ - Yaklaşık 100 bilim insanı sanatçı edebiyatçının katılımıyla Yozgat’ta büyük bir Necip Fazıl Sempozyumu düzenlendi. Yozgat Valiliği’nin öncülüğünde hazırlanan programlara biz de iştirak ettik. Yozgat’ta önemli çalışmalar olduğuna şahit olduk. Bu vesileyle Yozgat Valimiz Kemal Yurtnaç ile kültür, sanat, eğitim, gençlik ve yerel yönetim üzerine bir röportaj gerçekleştirdik... 

VALİ DENİNCE AKLA YAZICIOĞLU GELİR

- Vali denilince aklıma hemen Merhum Recep Yazıcıoğlu geliyor.  Sizce Yazıcıoğlu, yeni nesil valilere nasıl bir ufuk kazandırdı?

Merhum Recep Yazıcıoğlu bizim ustamızdır. Ben onun yanında yetiştim. Onun yazdıkları, konuştukları bize ufuk oldu. Bazı şeyleri beraber tartışmışızdır. Yazıcıoğlu bir göle maya çaldı. Bu maya Türkiye’de tuttu. İdarecilere bakarsanız, sadece valilerde değil, toplumun diğer kesimlerinde de halkın nezdinde de “halkın valisi” unvanını almayı hak edecek davranışlar yaptı. Yeni yetişen kaymakamlar da valiler de hepsinde Yazıcıoğlu’nun izlerini görmek mümkündür. Bırakın idareci kesimi, halkta bile Yazıcıoğlu tipi bir valinin ileri çıktığı böyle bir anlayışı herkes seviyor diye düşünüyorum. O cumhuriyet tarihi boyunca en renkli validir. Bunu bir tarafa koyalım, bu bir. İkincisi, bizim idareciler, meslektaşlarım veya sistem diyelim, Yazıcıoğlu’ndan çok haz etmedi. Çünkü bürokratik etkinin içerisinde olmadı Yazıcıoğlu. Halkın yanında oldu. Bir de tabii sistemin çalışması Türkiye’de öyle adaletsizdi ki, herkes bu adaletsizlikten veryansın ediyordu. Başvuracak bir yer arıyordu, o dönemde de sisteme karşı halkın sesi oldu. Bu maksatla da halk her zaman onun yanında oldu. 

ÜMMETİN GÖNLÜNDEKİ İSİM ERDOĞAN

- 15 Temmuz hain darbe girişimini atlattık. Allah korusun tekrar böyle bir şey olsa acaba halkımızın tepkisi nasıl olur?

Bizim toplumumuzda lider önemlidir. Biz lider odaklı bir toplumuz. Eğer liderine güveniyorsa halk her şeyi yapabilir. Cumhurbaşkanımızın televizyona çıkıp, mesajını vermesi bu mesajın halk tarafından doğru algılanmış olması, bu sonucu getirdi. Son 7-8 seneden bu yana Türk dünyası Osmanlı coğrafyası, Avrupa’daki Türklere ilişkin çalışmalar yaptım. Bu çalışmalar içerisinde gördüm ki İslam dünyası 2. Abdülhamid’den sonra ikinci bir Türk’ten mesaj alıyor, o da bizim Cumhurbaşkanımızdır. Bunu biz buraların lideri olacağız gibi asla söylemiyorum. Milletin gönlündeki, ümmetin gönlündeki insan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Dolayısıyla verdiği mesajlar net anlaşılıyor, algılanıyor ve bundan da batı dünyası, Amerika gelişmiş ülkeler rahatsız oluyorlar. Önümüze çıkan tüm engellerin nedeni budur. Yoksa Türkiye’deki sistemin nasıl değiştiğinden Almanya’ya ne Amerika’ya ne?

VALİ OLARAK İLK EĞİTİME EL ATTIM

- Birazda Yozgat’a gelelim... Problemleri nelerdir? Ne gibi çözümler üretmek gerekli?

Çalışmalarımda şunu hep öne alıyorum, bir analiz çalışması yapıyoruz, ortak akıl olarak toplumun çeşitli kesimlerini ortaya koyarak. Önce sorunlarımız neler bunları kısa, orta, uzun vadede nasıl çözeceğiz diye çalışmalar yapıyoruz. Buraya geldiğimde 2016’nın başında böyle bir çalışma yapılmıştı. Yozgat’ın ne tarafa doğru kalkındırılabileceği ve sorunları neler diye. Bunları kendi mantığımla tekrar bir gözden geçirdim. Bir format içerisine alarak analiz ettik bunları. En önemli sorunlardan bir tanesi eğitimdeki kalitenin artırılmasıydı. Bu hafta yaptığımız Necip Fazıl Sempozyumunda da söyledim. Eğitimin kalitesini arttırılması, binaların fiziki olarak iyileştirilmesi ve okula giden öğrencilerin başarılarının artması ve daha iyi okullara gitmesini diliyoruz. Ama bizim kimlik ve kişilik oluşturmakla ilgili çok büyük problemlerimiz var. 

NESİLLER KÖKLERİNE DÖNMELİ  

Hepimiz interneti kullanıyoruz ancak buna esir olan bir nesil yetişiyor. Veya sadece internet bilgisiyle, kitabın kokusunu almadan bir şeyler bilen nesil yetişiyor. Bunların önüne geçmek amacıyla biz eğitimin kalitesiyle ilgili çalışmalara başladık. Belki uzun vadeye de yansır bu ama kısa vadede bunları göreceğiz. Neyle göreceğiz, kitap okumaya başlayan çocuklar, Balkanlar’ın ve Türk dünyasının farkında olan çocuklar. Çünkü geldiğimizin ilk 6 ayında değerler eğitimi çalışması yaptık. Buraya 1100 öğrenci katıldı. Bu öğrencilerden 15 tanesini aldık, 15 gün süre ile Balkanlar’a götürdük. Dediler ki Türkiye’nin dışında da Türkler varmış. Bir o işe artı koyduk. Aslında bunlar küçük dokunuşlar. Hepimiz yönetici olarak böyle binalar, yollar yapmak, değişim dönüşüm yapmak isteriz ama böyle çok ufak işler vardır ki belki dokunduğunuzda büyük merhale kaydedebiliriz. Ben onların peşindeyim. Çünkü havaalanı yatırım programına girmiş, organize sanayiler çalışıyor, işsizlikte var ama bu sistemden kaynaklı Türkiye’nin genelinde olan bir şey. Bunlar nasıl olsa yapılıyor ama insanı ihmal etmek kültür dünyamızı ihmal etmek, geçmişle bağlarımızı ihmal etmek… Ne kadar zengin bile olsak handikabımız çok olacaktır. Onun için diyoruz ki, “İstikbal Köklerdedir.”

‘GENÇLERE ÜSTAD’I OKUTUYORUZ’

- Kültür-sanat alanında Yozgat’ta ne gibi çalışmalar var?

Özellikle 80’li yıllarda ihtilalden sonra burada belediyecilik deyince, eski binaları yıkın büyük binalar yapın anlamışlar. Yozgat’ın kültür hayatına kibrit suyu dökmüşler. O güzel konakları yıkmışlar ve öyle estetik değerlerden uzak binalar ki sormayın gitsin. 10-15 tane elimizde konak kalmış. Belediye yine oraları onarıyor, akşamları Hacı Bayram’daki gibi sohbetler oluyor. Yavaş yavaş kültürel hayatı canlandırıyor. Üniversite buraya destek olacak. Sempozyumu beraber yapıyoruz. Hemen hemen her ay bir konferans yapılıyor. 

TV VE CEP TELEFONUNA İNAT

- Necip Fazıl programı çok kapsamlı ve derinlikli olarak devam ediyor. Bunda gaye ne idi?

Eğitimdeki kaliteyi artırmak amaçlı böyle bir çalışma yaptık. 510 okulda 78 bin öğrenciye Üstad’ın kitaplarını okutuyoruz. Her sene de başka bir fikir adamının yılı olarak ortaya koyacağız bunları. Bu sene Necip Fazıl etkinlikleri dedik, 2016 ve 2017 belki bir sene uzatırız. 

- Gençlerimizi kazanmak için neler yapmalı?

Öncelikle okuma alışkanlığını kazandırmalıyız. Televizyon ve cep telefonuna hükmedemezsek onlar bize hükmediyorlar. Kültür, sanat ve edebiyattan haz alır bir nesil oluşturmaya çalışıyoruz... Veya şehrin, kültür-sanat alanındaki belirli simaları rol-model olarak çocuklara sunması onlarla sohbet edilmesi, bu manada okullarımızda etkinlikler yapıyoruz. Tabii ki bunu belediye ile üniversite ile hep birlikte bu işleri düzenlemeye çalışıyoruz.

‘HAVAALANI, YATIRIMCIYI YOZGAT’IMIZA ÇEKECEK’

- Efendim, Yozgat’a devletimizin ne gibi yatırımları var?

Yatırımlar son 10-14 yıldan bu yana yapılmış. Uzun yıllardan beri havaalanı isteniyor, havaalanı üçüncü organize sanayinin yanına yapılıyor. Bu sene yatırım programına girdi. Şimdi diyorlar “Yozgat’a havaalanına gerek var mı?, Çorum’a mı Yozgat’a mı lazım?” Çorum’un yanıbaşında 40 km ötede Merzifon var oraya mı yaparsınız, yoksa bizde 200 km uzaklık oraya mı. Havaalanı hızlı ulaşım, sanayinin gelişmesi ve işsizliğin ortadan kalkması için önemli. İstanbul’daki bir sanayici buraya bir yatırım yapacak. Buraya çabucak ulaşmak istiyor. Ayrıca hızlı tren var, 2.5 saatlik yol; Ankara 50 dakikaya düşüyor. Üç sene içerisinde hizmete girecek. 

ŞEHİR HASTANESİ TURİZMİ 

Yine şehir hastanesi, 475 yataklı biz bunu 16 ayda yapmışız 275 trilyon para verilmiş. Cumhurbaşkanımızın fikir babası olduğu yeni bir sistemdir. Çevre illerden hasta alır pozisyona gelmişiz. Uçak olunca, Avrupa’daki çok pahalı bir sağlık hizmetini burada sivrilteceğiz, buraya tedavi olmaya gelinecek. 

Kaynak: http://www.yeniakit.com.tr/haber/yozgat-valisi-yurtnac-istikbal-her-zaman-koklerdedir-286466.html