• İstanbul 16 °C
  • Ankara 17 °C

Türkoloji Söyleşileri'nde Gagauz Türkleri ve Nevruz Bayramı konuşuldu

Türkoloji Söyleşileri'nde Gagauz Türkleri ve Nevruz Bayramı konuşuldu
  Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salih YILMAZ tarafından Türkiye Yazarlar Birliği’nin koordinatörlüğünde 25.03.

Türkiye Cumhuriyeti ve Gagauzların ilşkileri konusunda ise 1931`de Romanya`nın başkenti Bükreş`e elçi olarak atanan Hamdullah Subhi Tanrıöver’in Gagauz Türkleri ile yakından ilgilenmesi, Gagauzları ve  yaşadıkları yerleri defalarca ziyaret etmesi, bu yıllarda 100 civarında Gagauz gencinin Türkiye`de okumasının sağlanması ve bölgeye Türkiye`den ders kitapları ve Türk öğretmenleri gönderilmesi örneklerle anlatıldı. Bu dönemde görev alan öğretmenlerin hatıralarının günümüzde Gagauz edebiyatını bile nasıl etkilediği çıklandı.

Gagauzlar ve Sovyetler Birliği (1940-1991) başlığı altında 1940 yılında Molotov-Ribentrop Antlaşmasına göre bugünkü Moldova’nın Gagauzlar’la birlikte Sovyetler Birliği’ne dahil olduğu, süreç içerisinde Kakakistan ve Sibirya’ya sürgün edildikleri hakkında bilgiler verildi.

Gagauzlar ve Gagauz Yeri Özerk Bölgesinin oluşumuna dair ise Mirça Snegur döneminde,  23 Aralık 1994`de Gagauz Özerk Bölgesi (Gagauz Yeri) nin 1850 km2 tanındığı ve Gagauzlar’ın iki bayrağı olduğu açıklandı.  İlk bayraklarının mavinin üzerinde bozkurt kafası, etrafında da altın renkli küçük horoz figürleriyle süslü olduğu (ilk defa 29 ekim 1989’te dalgalandı), İkincisinin ise  1995’te büyük bir kısmı mavi sonra beyaz ve kırmızı renklerden oluşmuş ve sağ tarafında üç altın renkli yıldız olan baurak olduğu anlatıldı.

Dil anlamında incelendiğinde Gagauz dilinin köylerde kullanıldığı, Kasabalarda ise (Komrat, Çadır, Valkaneş) dilin büyükler tarafından konuşulmaktayken genç nesil tarafından kullanılamayacak durumda olduğu örneklerle açıklandı. Gagauzcanın Bulgar, Romen ve Rus dillerinden etkilenmesi nedeniyle de bazı kelimeler ve cümle yapısında değişiklikler meydana geldiği anlatıldı.  Gagauzya’da da tıpkı Türkiye’de olduğu gibi Gagauz Yazarlar Birliğinin olduğu ve Petri Çebotar, Todur Marinoğlu, Olga Radova, Tudorka Arnaut, Stepan Bulgar, Güllü Karanfil, Todur Zanet, Mercanka, Vasi Filioglu, Katerina Ganeva vb. Çağdaş şair ve yazarların başta dil olmak üzere çalışmalar yaptıkları anlatıldı. Gagauzya’da Gagauzca yayın yapan Gagauz Radio Televizyonu olduğu dile getirildi.

Gagauz kültür ve sanatına dair ise üç kasabada üç musiki okulu olduğu, 2 tiyatrosu, “Kadınca”, “Düz ava”, “Serin su”, “Karanfil”, “Çayır” vb. adlarla müzik ekiplerinin bulunduğu ve 3 opera sanatçısının ünlü olduğuı anlatıldı.  Ayrıca Gagauzya’da 3 tane çocuklar için resim okulu bulunduğu ve Komrat’ta Ressamlar Birliği’nin mevcut olduğu dile getirildi. Dimitri Savastin, Petri Fazlı, Dimitri Ayoğlu, Mihail Arabacı, Olga Unguryanu, Sergey Savastin, Praskoviya Bejenar vb. Ressamların ünlü oldukları örneklerle anlatıldı.

Gagauz gelenek ve bayramlarından Hederles (Hıdırellez) (6 mayıs) günü, Canavar yortusu, Kırk meçik, dini bayramlardan Paskalya vb. hakkında bilgiler verildi.

Gagauzlar’da halk hekimliğinin hala kullanıldığı ve korku, baş ağrısı, boğaz şişkinliği, arpacık, çıban gibi hastalıkların tedavisi için dua okumanın yaygın olduğu dile getirilmiştir.  Kilise’nin bu tür şeyleri yasaklamasına rağmen halkın eskiden kalma bu tür gelenekleri devam ettirdikleri ve hatta hayvan (özellikle kuzu) hastalandığında bile dua okumanın adet olduğu örneklerle anlatıldı.

Doç. Dr. Salih YILMAZ ise Türkiye’de ve başta Orta Asya’da Nevruz Bayramının nasıl kutlandığı ve hangi geleneklerin devam ettiği konusunda bilgi verdi. Dr. Güllü Karanfil de Gagauzlar arasındaki Nevruz geleneklerini anlattı. Toplantıya konuk olarak katılan Prof. Dr. Tuncer GÜLENSOY da Türk Dünyasına dair yaşadıklarından örnekler vererek başta Gagauzya anıları olmak üzere diğer ülkelerde yaşadıklarından kesitler sundu.

Sonuç itibariyle Gagauzlar yüzyıllarca Slav ve Romen halklarıyla beraber yaşamasına rağmen, dilini, dinini, adetlerini koruyan ve yaşatan bir Türk toplumu olduğu örneklerle anlatılmıştır. Gagauzların Yunanlı olduğuna dair özellikle Yunanistan merkezli bir politika güdüldüğü ve Avrupa Birliği’ne giren Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya’nın Gagauzlar’a vatandaşlık vererek asimile faaliyetlerini sürdürdükleri anlatıldı.

Yoğun bir katılımın olduğu toplantı, fotograf çekimi ve plaket takdiminin ardından sona erdi.

IMG_9153

 

IMG_9150

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

IMG_9102

Bu haber toplam 1387 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim