• İstanbul 16 °C
  • Ankara 19 °C

Mustafa Özcan'dan: Kendi kendine soykırım!

Mustafa Özcan'dan: Kendi kendine soykırım!
İsrail karşımıza yakası açılmadık kavramlar ve söylemlerle çıkıyor. Bunlardan birisi İsrail Başbakanı Netenyahu’nun ahlâki tarafı temsil ettiklerini söylemesidir.

mustafaozcan11İsrail karşımıza yakası açılmadık kavramlar ve söylemlerle çıkıyor. Bunlardan birisi İsrail Başbakanı Netenyahu’nun ahlâki tarafı temsil ettiklerini söylemesidir. Ahlâk bu ise ahlâksızlık nedir peki? Doğru İsrail dünyaya bir ahlâk dersi veriyor. Bu tersinden bir ders.  Meşhur ahlâk abidesi bir zata ahlâkı kimden öğrendiğini sormuşlar. Ahlâksızlardan cevabını vermiş. Nedenini de şöyle izah etmiş: Ahlâksızlık menfur bir hâl olduğundan ve zararını gördüğümden aynısını başkasına reva görmedim. Bu bir hadisin mefhumuna girmektedir. Hadiste denilmektedir ki, “Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz.” Yani insan kendisi için istediği iyiliği başkaları için de isteyecektir. Kendisi için istemediği kötülüğü ve felaketi başkaları için de istemeyecektir. İsrail ise bencildir. Kimse ayranım ekşi demez nitekim Netanyahu da, “Ordumuz dünyanın en ahlâklı askerlerinden oluşuyor” demektedir! Bu avunmadan başka bir şey değildir. Kendisi de tersi olduğunu biliyor. Bu kendi kendini kandırmanın zirve noktasıdır. İsrailli siyasetçiler böyle olunca askerler kim bilir nasıldır? Netanyahu saldırıyı başlattığında Hamas’ı çifte savaş suçu işlemekle suçlamıştır. Birincisi, füzelerle masum İsrail halkını yöneltmesi ve hedef alması. İkincisi ise karşılık vermek mecburiyetinde bırakarak Filistin halkının ölümüne neden olmasıdır. Arapların ifadesiyle hem kötü hurma hem eksik tartı. Aslında Filistinlilere ‘senin dünyaya gelmen suçtur’ demek istiyor. Ayalet Shaked isimli İsrail milletvekili tam da bunu söylemiş ve Filistinlilerin hayat hakkı olmadığını savunmuştur.

*

Netanyahu’nun sakim mantığı ortaklarına da yansımakta ve bu kabil hezeyanlar onların dilinden de sadır olmaktadır. Naftali Bennett isimli siyasette radikalizm müzayedecisi, saldırılar sırasında evlere şenlik bir açıklama yaptı ve Netanyahu’dan aşağı kalmamak için Filistinlilerin veya Gazzelilerin kendi kendilerine soykırım yaptıklarını söyledi. Mantığın çatısı uçmuş. Hamas’ın kadınları ve çocukları insani kalkan olarak kullandığını ileri sürüyor. Hâlbuki İsrail 2009 yılında sahilde kimseye zararı olmayan aile ve çocukları katliamdan geçirmişti. Temmuz/Ramazan 2014 savaşında da aynısını bir kez daha tekrarlamıştır.   Dermot Murnaghan’ın programına çıkan Ekonomi Bakanı Naftali Bennett konuşmasında hayretten ağızları açık bırakan ifadeler kullanmıştır: “Bizim ile Hamas arasındaki bariz fark şudur: Onlar çocukları ve kadınları füzelerin düşeceği yerlere kalkan ve siper ederek; ölmelerini sağlıyorlar. Ardından da feryatlar eşliğinde dünyayı imdada çağırıyorlar!” Ve ibretlik sözlerine şöyle devam etmektedir: “Başlatanlar ve sürdürenler onlar. Hâlbuki onlar kendilerini silahtan arındırabilir ve bize yönelik ateşi kesebilirler. Tam tersine Hamas füzeleri evlere ve oturma odalarına, okullara, çocuk odalarına gizliyor ve yerleştiriyor. Onların tarzları bu (modus operandi). Hamas füzelerini oturma odalarına ve çocuk odalarına gizlerse biz ne yapabiliriz? Füzelerle bizleri öldürmelerini mi bekleyelim? Biz elbette karşılık vereceğiz…” Savaşların yan etkileri olduğunu kabul ediyor ve bunun da kaçınılmaz olduğunu da ileri sürüyor. Yani sivillerin ölümü için mazeret üretiyor (http://news.sky.com/story/1304322/israel-minister-accuses-hamas-of-self-genocide).

*

İsrail Maliye Bakanı Naftali Bennett’i dinlerken insan bir hoş oluyor. Adam sanki şefkat timsali ve Filistinlilere lisanı kal ile olmasa bile lisan-ı halle, ‘Kendinizi İsrail’in müşfik kollarına atın’ diyor. Mısır’da Sisi rejimi de aslında İsrail saldırısını meşrulaştırmak için Hamas’a yönelik taciz edici bir ateşkes taslağı hazırlamıştı. Birçok yorumcuya göre bu bir tuzaktı. Hamas bu taslağı reddederek savaşın sorumlusu ve suçlusu pozisyonuna düşecekti.  Hamas ateşkes metnini reddetmesiyle birlikte John Kerry ve Sisi’nin Danışmanı Tony Blair dile geldi ve Hamas’ı suçladılar. Bununla birlikte Hamas cephede kazandığı başarılarla birlikte bu tuzağı bozdu ve ateşkes metnini hazırlayanları mahcup etti ve küçük düşürdü.  Hamas’ın cephede insiyatifi ele geçirmesiyle birlikte İsrail’in baskın savaş ve zafer planları suya düştü. Cephede sadece Hamas değil arkasındakiler de kazandı. Cephede sadece İsrail değil diplomatik olarak arkasındakiler de kaybetti.

26.07.2014 Milli Gazete 

Bu haber toplam 785 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim