Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Türkiye Yazarlar Birliği ve Türk Felsefe Derneği iş birliğinde gerçekleşen şurada, akademisyenler ve bilim adamları sundukları bildirilerde, düşünce geleneğimiz ile günümüz sosyal bilimleri arasında yeni bağlantılar kurmanın sağlayacağı faydaları, karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin önemli bildiriler sundular.
“Sosyal Bilimlerde Tarih, Kültür, Edebiyat, İlahiyat” konu başlıklı 3. Oturumu Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan yönetti.
Bildiri sunan akademisyenler ve konu başlıkları; Prof. Dr. Mustafa Demirci- “İslâm Bilim ve Düşünce Geleneğinde Gerileme / Declinism Problemi Üzerine”, Prof. Dr. Mustafa İsen- “Türkiye’de Kültürel Çalışmalar”, Prof. Dr. Ramazan Korkmaz- “İrfan Kültürümüz Işığında Varlık ve İnsan” ve Prof. Dr. M. Sait Reçber- “Felsefe ve Dinî Bilimlerde Yöntem”
“Sosyal Bilimlerde Siyaset Bilimi ve Hukuk” başlığındaki 4. Oturumu Prof. Dr. M. Fatih Uşan yönetti. Bu oturumda, konuşma yapanlar ve bildiri başlıkları; Prof. Dr. Kudret Bülbül “İslâm Düşüncesinde Sosyal Adalet”, Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu “Düşünce Geleneğimiz ve Günümüz Anayasa Hukuku” ve Prof. Dr. Muharrem Kılıç "Sosyal Bilimlerin Disipliner Örgütlenmesi ve Anti-Entelektüalist Akademik Akıl"
Şuranın son oturumunu Prof. Dr. Mehmet Vural yönetti.
“Sosyal Bilimlerde Dil, Sanat, Eğitim, İletişim” konusunun ele alınıp değerlendirildiği bu oturumda bildiri sunanlar ve tebliğ konuları; Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç “Mevlâna’nın Düşünce Dünyasının Günümüze Taşınma Biçimleri”, Prof. Dr. Selçuk Mülayim- “Osmanlı Literatüründe Sanat ve Eski Eser Algısı”, Prof. Dr. Zeki Salih Zengin-“Yenileşme Döneminde Osmanlılarda Medreseler” ve Dr. Yaşar Uğurlu- “İnsanın, Toplumun İnşasında İletişimin Rolü ve Gelecek Tasavvuru.”
Tüm konuşmacılara ve oturum yöneticilerine katılım belgesi ve TYB’nin yayınlarından tevdi edildi. İki gün boyunca, sosyal bilimler ve felsefe arasındaki ilişki üzerine beyin fırtınasının yapıldığı şurada bilim adamları; Felsefe-bilim-din ve dil ilişkisi üzerine önemli tebliğler sundular.
Programın sonunda Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ın başkanlığını yaptığı oturumda, felsefe şurasının genel bir değerlendirilmesi yapıldı.
AYBÜ’nin bilim anlayışı ekol olabilir
Sakarya Milletvekili Prof. Dr. Mustafa İsen yaptığı konuşmada, iki süren şurada akademisyenlerin çok önemli bildiriler sunduklarını ifade ederek üniversitelerin biraz daha farklılaşarak belli konular üzerinde yoğunlaşmalarının gerektiğine vurgu yaptı. Şuraların daha verimli ve somut verileri ortaya koymasının önemine dikkat çeken İsen, “Üniversitelerin kuruluşunda, Türkiye’ de sosyal hayatın yeniden hazırlanması gibi konular üzerinde beklentiler var. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinin bilim anlayışı, bilim felsefesi konusunda bir toplantı yapılarak bu toplantıya katılanlara konu ciddi şekilde anlatıldığında buradan bir “Yıldırım Beyazıt ekolü ortaya çıkacağına inanıyorum” diye konuştu.
Üniversitelerin yetişmiş elamanları ve onların taşıdığı çok önemli bilgileri kamuoyu ile paylaşamadıklarını, bilginin kamuya mal olamadığını belirten TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan da “ Bu tür programlara ülkemizin farklı üniversitelerinden akademisyenler ve bilim adamlarını davet ediyoruz. Bu bir anlamda bilgi alış verişine, konu üzerinde çalışanların tanışmalarına ve bilgilerini paylaşmalarına da sebep oluyor. Ayrıca, konuşulanların burada kalmaması için faaliyetleri kitap haline getirerek daha fazla kişinin yararlanmasını sağlıyoruz.” dedi.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin yeni kurulmasına rağmen bilimle sanat ve kültürü birleştiren çok önemli faaliyetleri hayata geçirdiğini ifade eden Doğan, felsefe şurasının gerçekleşmesinde büyük emeği ve katkısı olan AYBÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Doğan’a, Felsefe Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Murtaza Korlaelçi’ye ve TYB yöneticilerine teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Bir kavramın on tane karşılığı var
Şurada konuşanların zaman zaman dile getirdikleri “Terminoloji” konusunda da açıklama yapan Doğan; “Terminoloji de ıslah konusu çok önemli, ben bunu açılışta söyledim. Burada felsefe bölümünde ders veren hocaların arasında bile bir terminoloji birliği yok Erzurum’da felsefe bölümü başka İstanbul’daki, Edirne’deki başka kullanıyor. Dil bilgisi terimleri sözlükleri var. Bu sözlüklerdeki bir kavramın on tane karşılığı var. Bakıyorsunuz fiil var, eylem var, edim var. Böyle bir rezalet olur mu? Anlaşmak lazım, tarafları bir araya getirip terminolojini düzeltin arkadaşlar hepiniz aynı dili konuşun. Bunu yapmak gerek, bütün bilimler için bunun gerekli olduğunu düşünüyorum.”
Şuranın çok verimli geçtiğini bundan sonra da bu tür faaliyetlerin devam etmesi gerektiğini ifade eden Felsefe Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Murtaza Korlaelçi, şunları kaydetti: ''İnsan zihni nerede varsa bu bilim orada kuvvetli biçimde gelişir. Ayrıca kim bu işle çok uğraşırsa başarıyı o gösterir. Felsefe Hz. Adem'le ortaya çıktı. Bir insan, dini ve felsefi içtihatla birleştiği zaman felsefenin büyüklüğüne erişebilir.”
Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı ve Prof. Dr. Mehmet Bayraktar da, yaptıkları değerlendirmelerde; Türkiye'de sosyal bilimler ve felsefe çalışmalarına katkı sağlayan akademisyen ve araştırmacıların, eşgüdümlü çalışmasının, sorunlar karşısında ortak çözüm önerileri üretmelerinin gerekliliğine vurgu yaptılar.
Şurada özgün düşünceler ortaya konuldu
Şura ile ilgili yaptıkları değerlendirmelerden dolayı konuşmacılara teşekkür eden Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, “Şûramızda, düşünce geleneğimizden hareketle, günümüz sosyal bilimlerinin durumu, meseleleri, güncel tartışmaları ve çözüm önerileri değerlendirildi. Özgün düşünceler ortaya konuldu.” diye konuştu.
Ankara’da kurulan ve henüz 7 yıllık mazisi olan Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Felsefe
Bölümü’nün kadim sorunları kendine problem edindiğini belirten Arıcan, sözlerini şöyle sürdürdü: “ “Uluslararası 13. Yüzyılda Felsefe”, “Birlikte Yaşama Tecrübesi” ve “Düşünce Geleneğimiz ve Günümüz Bilim Disiplinleri” konulu üç etkinlikle başladığı bu çabaya, Türkiye Yazarlar Birliği ve Türk Felsefe Derneği ile birlikte ortaklaşa planladığı bu şûra ile devam etmiştir. Bildiri sunan değerli hocalarımıza, üç değerli kurumun yöneticilerine ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.