Halbuki yakın zamana kadar terör örgütlerini yine ABD eğitir, etrafa saldırtırdı ama böylesine açık bir şekilde gazetelerde manşetten haber olmazdı. Belli ki bir taktik değişikliği söz konusu. Sanki ABD, bölgemizde ciddi bir sıcak çatışmanın zeminini hazırlıyor, böylece sadece terör örgütlerini cepheye sürmekle yetinmeyecek, bazı bölge ülkelerini de sokacak. Kısacası ABD, terör örgütlerinin yaptıklarını yeterli bulmuyor, olayları biraz daha büyütmek istiyor. Bunu yaparken birkaç bölge ülkesini de oyuna sokmak istiyor. Aslında bölgemizde oynananları, hatta perde arkasında yapılanları pek fazla açık etmemeyi hedef bilen ABD, artık sahnenin önünde oyun kuruyor, bunun da ötesinde , “Tek belirleyici güç benim” anlamına gelen bir takım planları sahaya sürüyor.
Kısacası ABD, İsrail’i de tam olarak teslim almış olmanın rahatlığı ile hareket ediyor. Bu arada bu yazdıklarımdan sonra “ABD İsrail’i teslim almamış olsaydı bölgede perde arkasından yürüttüğü planları bir kenara mı atacaktı? Sorusu akla gelebilir. Elbette ABD’nin İsrail’in gücüne ihtiyacı yok. Aslında İsrail’in algı oluşturma gücüne ihtiyacı var. ABD’nin yaptığı İsrail’i bölgemizdeki planlarının tatbikatında elinin altında tutmak, dünya üzerinde algı oluşturma gücünden yararlanmaktır. Böylece ABD hem İsrail’i bir kara gücü olarak kullanırken, aynı zamanda bir propaganda gücü olarak kullanmakta görevlendiriyor. Zaten ABD bunu ilk defa yapıyor değil. Yıllardan beri terör örgütlerini bölgemizde hem kara gücü olarak kullanarak kendi askerlerini nispeten çatışma ortamının kenarında tutuyor, böylece kendi gücünü dünyanın çeşitli köşelerindeki üslerine dağıtabiliyor ve hemen her merkezde varlığını sürdürüyor.
Devamı: https://www.milligazete.com.tr/makale/19064678/abdulkadir-ozkan/mevcut-dunya-duzeni-ile-huzur-olmaz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.