O yalan dediğim, ABD’nin Irak’ı işgal ederken bütün dünyanın gözünün içine baka baka söylediği yalan! Ya da yalanlar! Ya da palavralar! Ya da karanlık plan ve senaryolar…
Buraya yine geleceğim…
Stratejik Araştırmalar Dergisi Avrasya Dosyasının 2. özel sayısından bahsetmek istiyorum.
Dergide dikkat çeken dosyalardan birinin başlığı şöyle: “Yeni Yüzyıl, Yeni Güvenlik Ortamı ve İstihbaratın Sınırları”.
Dosyayı kaleme alan Dr. Mustafa Altınpınar. Mustafa Altınpınar, Beylikdüzü Kaymakamı. Dosyadan bir alıntı yapmak istiyorum;
“…Tehlikenin başladığı yer, hükümetlerin kendi politikalarına gerekçe üretmek amacıyla istihbarat kurumuna baskı yapma olasılığıdır. Bu tutum yaygındır ve Irak’ın işgalinden önce “kitle imha silahları var” propagandası buna iyi bir örnektir. 2002 yılının ortalarından itibaren ABD, Birleşik Krallık ve Avustralya hükümet yetkilileri sistematik bir şekilde ve yaygın olarak ellerindeki istihbarata göre Irak devletinin nükleer silah geliştirdiği ve acil olarak müdahale gerektiği propagandası yaptılar. Yıllar sonra bu ülkelerde kendi parlamentolarına sunulan soruşturma raporları (Silberman-Robb Komisyonu ABD, Lord Butler Soruşturması Birleşik Krallık, Flood Soruşturması Avustralya), bu istihbarat raporlarının baskıyla hazırlandığını ortaya koydu.”
Dikkatinizi çekmiştir; Irak, Amerika ve müttefikleri tarafından işgal edilirken, bu işgal sırasında milyonlarca Iraklı katledilirken, yüz binlerce kadına tecavüz edilirken, çocuklar yetim ve öksüz kalırken, Saddam bir bayram sabahı asılırken, hepsinden öte Irak diye bir ülke kalmazken hangi bahaneye -af edersiniz palavraya- sığınılmıştı, hatırlayalım; “Irak’ta nükleer silahlar var! Bu silahlar yok edilmeli!” yalanına!
Devamı: https://www.milligazete.com.tr/makale/19141686/adnan-oksuz/o-yalan-bir-kez-daha-tescillendi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.