“KİTAP, İNSANLA LİSANSIZ KONUŞUR VE CEVAP DA İSTEMEZ”
Osmanlı’nın 17. Asrında önemli kitap âlimi Kâtip Çelebi müfrit bir kitap kurdu ve okuyucusuydu. Memuriyeti dolayısıyla seferlere de katılan Çelebi, gittiği yerlerde sahaflara uğrayarak çok kitap aldığını anlatır. O, kendisine düşen mirasın tamamını kitaba veren ve o tarihte bulunmasından ümit kesilen önemli ilim kitaplarının kendisinde olduğunu belirten bir kitap kurduydu. Kendisini dinleyelim:
“Bazen bir kitabı gözden geçirme arzusu içime düştüğü zaman güneşin batmasından doğması vaktine kadar mum ışığı altında çalışır, dururdum. Bundan dolayı hiç bıkkınlık ve usanç duymazdım.”
Çelebi üstad, kitapla dostluğunu taşlara kazınacak şu veciz sözle anlatıyor: “Kendisiyle konuşup sohbet edilecek, kitaptan daha iyi bir dost yoktur. Çünkü kitap insanla lisansız konuşur ve cevap da istemez.”

























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.