Örneğin global ekonominin yavaşlaması veya ABD Doları’nın aşırı değerde olması gibi faktörler yaşandı. Ama Trump da 1.5 trilyon vergi iadesiyle açığı büyüttü ve de dahil olduğu ticaret savaşları da finans açığını artırdı. Bay Trump’ın genelde kullanılmayan türden ekonomi politikaları olması, vergileri düşürmesi ve ekstra nakit kullanma nedeniyle de, ithalat artışı da sorun yarattı. Sonunda Çin ile ticaret savaşı Çin ekonomisinin yavaş gidişatı ve vergiler nedeniyle ABD ihracatını bir yılda yüzde 50 azalttı. Tabii aslında ülkelerin çoğunluğu ürettiğinden daha fazlasını tüketir. ABD ise tersine aralıkta yıllık yüzde 50 daha az ihracat yapabilmişti. Ama dış ticaret açığı üreten tüm ülkeler gibi ABD de, çok yüksek büyüklükte ithal mal almıştı.
Aralıkta 59.8 milyar dolar
ABD hizmetlerde ticaret fazlası yapsa da, AB ile mallarda açık verme ve Meksika’daki açıklar, yüzde 10 artırıyordu. Aralık ayında 59.8 milyar dolar açık vermişti. Doların değeri de yüksek olunca, Çin’in ithalatının azalması da gerçekleşmişti. Bu da ABD’nin ithalatının artmasını gündeme getirmişti. Çin malları da kurlar nedeni ucuz kalınca ABD ve Çin arasında açık, 2018 yılında 419 milyar dolar düzeyine çıkmış ve Trump’ı delirtmişti. Donald Trump diğer taraftan da Kanada, Çin, Avrupa ve de Meksika’nın ticaret fazlası elde edebilmek için ABD’de yatırım yapmakta olduğunu da vurgulamaktaydı. Tabii diğer taraftan da özellikle Çin’de devlet desteği fazlası, yabancı ürünleri bloke etme ve diğer birçok yerel yaklaşıma dayanmak ABD’nin gidişatını iyice kötülemekteydi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.