• İstanbul 10 °C
  • Ankara 7 °C
  • İzmir 14 °C
  • Konya 7 °C
  • Sakarya 8 °C
  • Şanlıurfa 19 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 13 °C
  • Bolu 5 °C
  • Bursa 9 °C

Temmuz 2018 Dergilerine Genel Bir Bakış-2

Temmuz 2018 Dergilerine Genel Bir Bakış-2
Ayasofya, Türk Edebiyatı, Şehir ve Ayasofya Çocuk dergilerinin Temmuz 2018 sayıları hakkında Mustafa Uçurum yazdı.
İslâm’ın içini boşaltan Müslümanlar
 
Ayasofya dergisi her sayısını merakla beklediğim dergilerdendi. İyi bir ekiple, unutulmayacak işler yaptı. 24 sayılık anılar demetini bizlere armağan ederek dergi kapanma kararı aldı. Elbette bu üzücü bir haber… Ben dergiye emeği geçen herkesi cân-ı gönülden tebrik ediyorum. Anılar defterimizdeki dergiler sayfasında Ayasofya’nın özel bir yeri olacağını söylemek istiyorum.
 
24. sayıdan yapacağım ilk paylaşım Mahmut Erol Kılıç’a ait. Günümüzün en önemli sorunlarından birine değiniyor Kılıç; İslam’ın içinin boşaltılması hem de Müslümanlar eliyle. Gözümüzün önünde canlanması istenen sahne çok tanıdık; akla ziyan soru ve mevzularla İslami mevzuları en alt seviyeye çekmek. Bunu yaparken de gayet ciddi bir tavır takınmak. Mahmut Erol Kılıç’a göre yapılan bu tür faaliyetler İslam’ın içini boşaltmak için yapılan birer gizli tuzak.
 
İran’dan bir örnek veriyor Kılıç yazısında. Bir mollanın ortaya attığı mevzuya dikkat çekiyor durumun vahameti anlaşılsın diye. “Bir kişi bir eşeğin sütünden içse sonra o eşeğin sıpası yani yavrusu olsa bu kişi o sıpanın üstüne binebilir mi? Yani sütkardeşliği hükmü burada da geçerli olacak mı?” Türkiye ya da İran fark etmiyor. Bir şekilde zarar gören İslam oluyor.
 
Tespit Kılıç’tan geliyor: “Bence bunun birinci sebebi içi boşaltılan din anlayışının sahayı kaplamasıdır.”
 
Bir 15 Temmuz şehidi, Halil Kantarcı
 
15 Temmuz’un ikinci yılında şehid Halil Kantarcı üzerine bir yazı ile Orhan Özekinci yer alıyor dergide. “Halil’le Benim Aramdaki Farklar” adlı yazı ile kendi dünyasından Halil Kantarcı’nın şehadete uzanan yürüyüşüne bir iç geçirme var Özekinci’nin yazısında. Yazının sesine aşinalığımız başka bir metin üzerinden olsa da konu Halil Kantarcı olunca muhabbetle karşılamak düşüyor yazıyı.
 
“Halil’in melek gibi üç çocuğu vardı, benim bir tane bile arkadaşım yok.”
“Halil o kokoreççinin önünde hainlerin tüfeğindeki ateşten korkmadı hiç. Ben her ateşte yere attım kendimi.”
“Halil’i şimdi kim görse tanır, dua eder, hayırla anar. Beni dünyada anca birine benzetirler, adres sorarlar.”
Halil 80 darbesinde doğdu, 28 Şubat’la karardı hayatı, 15 Temmuz darbesiyle ruhu en yüce âlâya ulaştı. Ben 1980’da doğdum, bir müddettir ölmüyorum sadece.”
 
“Halil çok çalıştı kazandı, ben kaybettim.”
Bu haber toplam 1086 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim