İRAN RACON KESİYOR HERKESE!
Gazze soykırımında günyüzüne çıkan ürpertici bir hâdise var: İran’da Şiî devlet kurulduktan bu yana İran’ın İslâm dünyasının kalbinde, merkez coğrafyasında istediği gibi cirit atması, istediği yeri işgal etmesi, istediği yeri bombalaması, istediği yeri ateşe vermesi, iç savaşa sürüklemesi çok doğal bir hâdiseymiş gibi iyice rutinleşti.
İnanılır gibi değil gerçekten!
Hani “haydut devlet”ti İran?
Hani vurulup yok edilecekti?
Aksine İran hem hedef tahtasına yatırılarak mağdur konuma sürükleniyor hem de mazlumların imdadına koştuğu izlenimi oluşturarak mağdurların hâmisi rolünü çok güzel oynuyor!
TÜRKİYE BATI’NIN DÜŞMANI, İRAN TAŞERONU!
Gazze’de yaşanan ürpertici katliam ve soykırım, İran’ın bir anda hızla güçlenmesine ve önüne gelen ülkeye saldırmasına yetti!
The Economist dergisinde İran’la ilgili yapılan bütün yorumlarda ve yazılan bütün yazılarda İran’ın kukla örgütlerinden (Iranian proxies) bahsedilip duruluyor!
İngiliz’in, Fransız’ın, Amerikalının, Rus’un var. Bizim neden yok?
Kaldı ki, emperyalistlerin kendilerinin icat ettikleri DEAŞ’ı Türkiye’nin kullandığına dair tezviratlar çıkararak Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak istediler ama DEAŞ’a en büyük darbeyi Türkiye vurdu.
Türkiye, görünüşte, Batı ittifakının bir üyesi, Batılıların müttefiki ama gerçekte Batılıların vurmak istedikleri “tehlike arzeden” bir ülke. Ama hangi Türkiye? Elbette ki Müslüman Türkiye.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.