Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un konu hakkındaki sözleri tam olarak şöyle: “Suriye’nin toprak bütünlüğünün ana tehdidi Fırat Nehri’nin doğu kıyısından geliyor. Bu bölgede ABD’nin direkt kontrolünde bağımsız ve otonom yapılar kuruluyor. Bu haksız faaliyetin son bulması için çabalamaya devam edeceğiz.”
ABD ve koalisyon güçlerinin Suriye’deki varlık sebebi de aslında Fırat’ın doğusundaki bölge. Pentagon, Fırat’ın doğusunu merkeze alan, Türkiye sınırı boyunca uzanan ve Akdeniz’e çıkış yolu bulacak alanda bir devlet oluşturma arzusunda. Tecrübeler gösteriyor ki, ABD’nin başka bir ülkede bulunma amacı hiçbir zaman insani olamaz.
Ne DEAŞ tehdidi, ne Esed’in kendi halkına karşı geliştirdiği katliamlar ne de başka bir insani gerekçe ABD’nin bu coğrafyada bulunma sebebinin açıklıyor. ABD, El Kaide’yi gerekçe göstererek Irak’ı işgal etti, DEAŞ’ı kullanarak da Suriye’nin altını üstüne getirdi, getiriyor.
ABD’nin hâlâ durmaya niyetli olmadığını gösteren fazlasıyla işaret var.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yeni Suriye Temsilcisi Büyükelçi James Jeffrey’in “DEAŞ’la mücadeleye devam ediyoruz, DEAŞ bitinceye kadar kalacağız” yönündeki sözleri, ABD’nin Fırat’ın doğusunda devlet kurmakta ısrar edeceğini gösteriyor.
Bu konuda diğer bir veri de Fırat’ın doğusuna yönelik durmak bilmeyen silah transferleri. Anadolu Ajansı’nın dün sıcağı sıcağına bölgeden geçtiği görüntüler ABD’nin PKK/PYD’ye yaptığı silah sevkıyatını gözler önüne serdi. AA’nın verilerine göre son bir ayda Fırat’ın doğusuna tam bin 500 TIR silah, mühimmat, askeri malzeme gönderildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.