• İstanbul 16 °C
  • Ankara 19 °C

Mustafa Özçelik Ahmet Yesevi'yi Anlattı

Mustafa Özçelik Ahmet Yesevi'yi Anlattı
Mustafa Özçelik geçtiğimiz günlerde Eyüp'te Ahmet Yesevi üzerine konuştu. Şakir Kurtulmuş etkinlikten notlarını aktarıyor.

Hoca Ahmet Yesevi 1093 yılında Kazakistan’da dünyaya geldi. Babası bir şeyh, annesi ise bir şeyh kızıydı. Böyle bir aile ortamında daha küçük yaşta bütün İslami bilgileri öğrendiği ilk eğitimini babasından aldı. Ömrü boyunca medreselerde ders verdi, talebe yetiştirdi. Gönüllerin sultanıydı. Bir yandan Çin’e, diğer yandan İran, Özbekistan, Tataristan, Türkmenistan’a uzanan topraklarda yaşadı.

UNESCO tarafından 2016 yılı Ahmet Yesevi Yılı olarak ilan edilince çeşitli kurum ve kuruluşlar, üniversitelerce bu kapsamda Ahmet Yesevi’yi anma etkinlikleri düzenlendi. TYB İstanbul Şubesince Eyüp Belediyesi işbirliğinde 26 Nisan’da ‘Sufi Öncüler’ başlıklı etkinlikte Mustafa ÖzçelikAhmet Yesevi’yi anlattı. Mahmut Bıyıklı’nın moderatörlük yaptığı etkinlikte Mustafa Özçelik ufuk açıcı bir konuşma yaptı.

Ahmet Yesevi’nin neden önemli bir şahsiyet olarak anıldığı üzerinde durarak konuşmasına başlayan Mustafa Özçelik, Yesevi’nin meçhul birisi olduğunu ancak geriye bıraktıklarıyla bugüne kadar geldiğini, hâlâ anıldığını kaydetti. Semerkand ve Buhara’nın da içinde bulunduğu coğrafya Türk İslam medeniyeti ve tasavvuf kültürünün mayalandığı bir coğrafya idi. Ahmet Yesevi’nin bu coğrafyada bir kutup yıldızı olduğunu ifade eden Özçelik, Yesevi’nin ışıklarını buradan Anadolu ve Rumeli’ye göndererek oraları da aydınlattığını söyledi.

40 yıl odun taşımadı, 40 yıl aslında nefsinin odunlarını düzeltti

Tasavvuf deyince bugün içinde bulunduğumuz dünyadaki kimi şahsiyetlerin hemen aklımıza geldiğini, aslında Semerkand ve Buhara coğrafyasına baktığımızda gerçek tasavvufun daha farklı boyutlarda yaşandığını ifade eden Mustafa Özçelik şunları söyledi: “Semerkand ve Buhara topraklarında tasavvufa giren hemen herkes temel manada önce din eğitiminden geçiyor. Arkasından tasavvuf yoluna giriyor. Şeriatın önemine binaen şeriat yoksa tarikat da olamaz diyorlar, bu nedenle önce din eğitimine ağırlık veriyorlardı. Şeriat olmazsa tarikatın korunmasız olduğuna inanıyorlardı. Çünkü şeriat namaz kılmayı emrediyor ama tasavvuf insana namazı nasıl kılacağını öğretiyor.”

Devamı: http://www.dunyabizim.com/etkinlik/23943/mustafa-ozcelik-ahmet-yeseviyi-anlatti

Bu haber toplam 727 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim