• İstanbul 13 °C
  • Ankara 15 °C

Yıldız Ramazanoğlu: Çağla uyumsuzluğun derin sularında

Yıldız Ramazanoğlu: Çağla uyumsuzluğun derin sularında
Yaşadığımız zamanda nice acılara tanık olmak bazen kalbimizi daraltıyor. Fakat dünyaya ayak uyduramamak, umutsuzluğa kapılmak, varlığını duyurmayı istemek bütün zamanların meselesi.
Cemile Sümeyra gencecik yaşında kaybettiğimiz bir yazar. Hayatın henüz çok başında bir edebiyat öğretmeni adayı iken Türk Edebiyatında İntihar meselesini Kendi Kalemini Kıranlar başlığıyla bitirme tezi olarak ele almış. Kitap olarak da yayımlandı.
 
İlk bölümde insanın bile isteye bu dünyadaki öz varlığına son vermesi, kendi canına kastetmesi ve bir nevi cinayet işlemesinin nedenlerine eğilmiş. Bu konudaki tartışmalara İslam dünyasının daha geç katılmasını inancımızın intiharı yasak ve günah bir eylem olarak kodlamasına bağlıyor. ‘Suicide’ ilk kez 1651’de Oxford İngilizce sözlüğe girebilmiş. Türkçede İslam öncesinde de sonrasında da intihar kelimesini karşılayacak bir sözcüğün bulunmadığı tespiti gerçekten ilginç. Günümüzde kullanılan “intihar” da ilk kez Tanzimat döneminde Batı’dan çevrilen metinlerdeki suicide kelimesine karşılık bulmak için, kurban kesmek anlamına gelen ‘nahr’ kelimesinden türetilmiş.
 
İntihar için çok çeşitli nedenler ve gerekçeler ileri sürülebilir. Bu olayın bir anlık sonuçtan ziyade, ‘intihar davranışı’ terimiyle ifade edilmesi isabetli çünkü bu bir süreç. Zihinde beliren düşüncelerle başlayıp ölüme doğru giden (sonuca varsın ya da varmasın) bütün girişimler bu çok bileşenli ve çok boyutlu halin bir parçası. Sümeyra farklı inanç ve meşreplerin yaklaşımlarını tartışırken son sözü söylemekten hüküm vermekten olgunlukla sakınmış. Fakat özellikle edebiyat camiasındaki intiharlara kahramanlık atfetmek, özendirmek ne kadar doğru. Bir yazarımızın dediği gibi “büyük bir boşluğu görüp kendilerini uçurumun kıyısında farkettikten sonra, kimileri gibi büyük bir kendini inandırmayla Tanrı’ya ya da başka bir inanca koşamayan insanlar” tanımlaması mesela.
 
Müslümanlık’ta can da beden de insanın mülkü olmayıp bir emanet olarak verildiğinden ona kıymak zarar vermek meşru görülmemiştir. Peygamberimizin birçok hadisi var bu fiili telin eden. Öte yandan İslam bilginlerinin çoğunluğu intiharı dinden çıkma olarak görmez ve üzerine cenaze namazı da kılınır. Lakin asla hoş görülmeyen ve cehennem ateşini hak eden bir eylem olarak bildirilmiş. “Ey iman edenler, mallarınızı aranızda karşılıklı rıza ile gerçekleştirdiğiniz ticaret yolu hariç, batıl yollarla yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir” (Nisa 29). Bu ayette fiilen cana kıymanın yasaklanmasının yanı sıra haram kılınanı işleyip masiyete dalarak kendine yazık etme, ahretini mahvetme diyen bir ses de var.   
 
Yahudilerin kitabı Talmut’ta intihar günah sayılmış ve intihar eden kişi için geleneksel cenaze töreni yapılması kabul edilmemiştir. Hristiyanlıkta ise St. Augustin’den itibaren intihar suç olarak değerlendirilmiş.
Bu haber toplam 499 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim